CHP eski İl Başkanı Erdoğan Tüfenkçi, dün milletvekili aday adayı olmak için resmi başvurusunu yaptı. CHP İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısın partililer yoğun ilgi göstererek eski başkanlarına destek olurken, Tüfenkçi, Bilecik’in birleştirici gücü olacağını söyledi.
Tüfenkçi, talip olduğu görev gereği, partililerin ve Bilecikli hemşerilerinin özgeçmişini bilmeleri gerektiğini düşündüğü için açıklamasına kısa özgeçmişini sunarak başladı:
Ben genç Türkiye Cumhuriyeti'nin aydınlanma devriminin temel taşlarından olan Köy Enstitülerinin Arifiye Köy Enstitüsü'nün ilk mezunlarından Faik Ahmet Tüfenkçi'nin oğluyum. Cumhuriyet sevgisini, Atatürk sevgisini böyle bir babadan öğrenerek büyüdüm. İlk, orta, lise eğitimimi Yenişehir ve Bursa'da tamamladım. 1968-1969 döneminde İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci oldum. Halen çok büyük onur ve gurur duyduğum 1968 kuşağı devrimci hareketi içinde yer aldım. Üniversiteden mezun olduktan sonra Diyarbakır Ergani Lisesi'nde öğretmenliğe başladım. Kısa bir süre sonra dönemin en büyük demokratik kitle örgütü olan TÖB-DER'de aktif olarak çalışmaya başladım. Önce Ergani TÖB-DER ilçe başkanı ve bilahare Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa bölge temsilciliği ve Ankara'da yerel yönetim kurulu üyeliklerinde bulundum. Ergani'den Elazığ'ın Maden ilçesine sürgün edildim. Orada öğretmen fazla olmadığı için, bakır işletmelerinde çok fazla memur olduğu için orada TÜM-DER'İ örgütledik.
Askerliğim gelmiş ve geçmişti bile. O zamana kadar hep kaytarmıştık askerlikten. Ama madende yakaladılar ve askere gittik. Madenden askere gittik ve yedek subay olarak Erzurum'da görevimizi tamamladık. Askerlikten sonra, 1978-1980, rahmetli Ecevit döneminde Bursa Eğitim Üssü'nde müdür yardımcısı ve bölüm şefi olarak görev yaptım. Bu görev gerçekten büyük onur duyduğum bir görevdi. Hiç unutamayacağım anılarla doludur. Birçok öğretmen arkadaşım ve öğrencim gözlerimin önünde can verdi. Peşimden yüzlerce ortaokul öğretmenini, cumhuriyetçi, Atatürkçü, milliyetçi, yurdunu seven gençleri yurt geneline halkımızın aydınlatılması göreviyle mezun ederek yaydık. İkinci milliyetçi cephe kurulunca, 12 Eylül faşist darbesi öncesinde merkez Künceğiz köyünden Ergül Onur ile evlendik. Bu evlilikten bir oğlum ve bir kızım oldu. Oğlum makine mühendisi, evli. Torunumuz Aras kısa süre önce dünyaya geldi. Kızım iç mimar. Onlarla tabi ki onur duyuyoruz.
Bursa'dan Bilecik'e geldim. Ticaret Meslek Lisesi'nde göreve başladım. Bu süreçte beni iyi dinleyen ve sonradan sonucunu alan öğrencilerim oldu. İşte bunlardan bir tanesi yanımda oturan Sayın Yaşar Tüzün. Kendisine bizleri okul döneminde iyi dinlediği için, bizim yolumuzda yolunu belirlediği için teşekkür ederim. 2000 yılında emekli oldum. Hemen Sayın Metin Yaşar'ın il başkanı olduğu dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'ne resmi üye oldum. O zaman değin gayri resmi ye idik. Böylece Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Büyük Atatürk'ün Cumhuriyet Halk Partisi'nde resmi siyasi hayatımız başladı. Sırasıyla Sayın Sinan Baba'nın il başkanlığında yönetim kurulu üyeliği, il sekreterliği görevlerinde bulundum. Sinan Baba'dan bilahare parti bayrağını devir aldık ve il başkanı olduk. 2 dönem bu görevi yaptım. Zannediyorum diğer il başkanı arkadaşlarım gibi başarılı da olduk. Defalarca Büyük Kurultay delegeliği yaptım. Örgüt içi demokrasinin gelişmesi doğrultusunda çaba ve çalışmalarımız oldu. 2011 yılında genel seçimlerde ön seçim olması düşüncesi ile aday adayı oldum. Yarışa devam edemedik çünkü o yıl ön seçim olmadı. Ve bu arada il başkanlığından ayrılmıştım. İl başkanlığı görevine yine bizim yanımızda yer alan, yanımızda yetişmiş olan yönetimimizde görev yapmış olan, şu anda yine yanımda oturan kardeşim Çağatay Karaahmet'e devrettim. İl başkanlığı döneminde beni en çok mutlu eden olay Bozüyük'e ikinci bina, Söğüt, Osmaneli ve Gölpazarı ilçelerimize parti binasını satın almak oldu. Tabii ki bunda Sayın vekilimizin de katkılarını ihmal etmeyeceğiz. Bu ilçelerimiz ne mutludur ki kiradan kurtuldular.”
“Ülkemiz dört bir yandan kuşatılmış”
Tüfenkçi, açıklamasının ikinci bölümünde ise, ülkemizin içinde bulunduğu döneme ilişkin düşüncelerini ve endişelerini dile getirdi:
“Ülkemizin dört bir yandan kuşatılmaya çalışıldığı, Cumhuriyetimizin ilkelerine ve temel değerlerine büyük saldırıların olduğu günümüz Türkiye’sinde, önemli bir tarihsel süreçten geçtiğimizin farkındayız... Biraz sonra açıklayacağım kararın altında bu farkındalık yatmaktadır. Çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Emperyalizme karşı başkaldıran, ulusal direnişi yöneten, stratejik bir devrimi gerçekleştiren, sonrasında çağdaş bir model oluşturan M Kemal Atatürk’ün kurduğu şanlı Cumhuriyet Halk Partisi; her zaman olduğu gibi bugün de Türkiye’yi yönetmeye talip olmuş kararlı, azimli ve iktidar yolunda yürüyen en büyük örgütlerden birisidir.
“Bilecik’imizin çağdaş insanlarına hizmet etmek en büyük görevimizdir”
Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü koruma yolunda, halkımızın refah ve mutluluğunu sağlama konusunda ürettiği politikalarla açılan yaralara merhem olacaktır hiç şüphesiz. Çünkü; Sosyal Demokrasinin Evrensel Değerleri'ni benimsemiş olan Partimizin odağında insan vardır. Tüm çalışmalarımız insanların barışı, huzuru ve mutluluğu üzerinedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak; Vahşi kapitalizmin, Neo-liberal politikalarla bezendiği ülkemizde emperyalizme karşı sosyal demokrasinin temel evrensel değerleri ile Ata’mızın hedeflediği çağdaş uygarlık yolunda önümüze çıkan engelleri bir bir aşmak için umutla mücadelemiz devam edecektir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerini ve evrensel değerlerini özümsemiş benimsemiş bir partili olarak, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün izinde, Altıok felsefesi doğrultusunda, parti politikalarımızın belirlediği hedefler doğrultusunda verimli çalışmalar yaparak güzel Bilecik’imizin çağdaş insanlarına hizmet etmek en büyük görevimizdir.
“CHP, günümüz Türkiye’sinin umududur”
Cumhuriyet Halk Partisi, kökleri tarihimizde ve milli mücadelemizde olan, Atatürk'ün öncülüğünde Cumhuriyeti gerçekleştiren, çağdaş Türkiye'nin temellerini kuran, demokrasi sürecini başlatan, 1960’larda demokratik sol bir içerik ve sosyal demokrat özellikler kazanan bir büyük yenilettirme hareketinin temsilcisidir. CHP belirli bir tarih kesitinde emperyalizme, kurulu düzene, eşitsizliğe, imtiyazlara başkaldırının ifadesidir CHP bu zaman kesitinin gerçeklerinde Türkiye’yi yenileştirmek ve çağı aşmak programının ve iddiasının sahibidir. Bu özellikleriyle, CHP, hem bağımsızlık yolunda, hem de yenileşmek yönünde mazlum milletlere tarihsel bir örnek yaratmıştır. CHP, doğuşundaki bu nitelikleri bugün de sürdürmektedir.
CHP, çağdaş, evrensel ilkeleri ve devrimleri ile bağımsızlığı, kalkınmayı ve çağı amaçlayan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin öncüsü olmuştur. Ve günümüz Türkiye’sinin umududur.
Sosyal sorunların, iç barışımızı ve huzurumuzu tehdit ettiği günümüzde;
• Milyonlarca insanımız açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamakta
• Kızlarımız oğullarımız eğitimsiz, sağlıksız, işsiz ve geleceksiz...
• Yoksulluk ve adaletsizlik diz boyu...
• Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı, şiddet, ölüm, kavga almış başını gitmekte...
• Halkımızın eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hakları tırpanlanmakta...
• Hem adalet hem de demokrasi ve basın özgürlüğü de dahil özgürlüklerin tahrip edildiği telekulak rezaletlerinin yaşandığı günleri hep beraber yaşamakta.
• Hak ve özgürlükler kuşatılmakta ve kısıtlanmakta...
• Emek, barış ve demokrasi güçleri susturulmak istenmekte...
• Değerlerimiz yok edilmekte…
• Ve daha birçok konuda geleceğimiz karartılmaktadır...
İşte bu duygu ve düşüncelerimle; önümüzdeki süreçte de, iktidarın yanlışlarına, tehditlerine, kuşatmalarına karşı durarak; partime, dolayısıyla ülkeme ve insanlığa hizmet etmek için, Bilecik’in birleştirici gücü olmak için, Bilecik Milletvekili aday adayı olduğumu belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”
Tüfenkçi basın açıklamasının ardından, diğer milletvekili aday adayları Yaşar Tüzün ve Çağatay Karaahmet’le birlikte partilileri selamlayarak birlik mesajı verdi. Erdoğan Tüfenkçi’nin başvurusuyla birlikte CHP’de resmi aday adaylarının sayısı 4’e yükseldi.
