Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası’nın öncülüğünde BEBKA’nın Mali Destek Programı kapsamında yürütülen ”Coğrafi İşaretler” projesi  kapsamında yemek organizasyonu gerçekleştirildi. 
Kar Yemek Düğün Salonu’nda gerçekleşen toplantıya ilgi oldukça fazlaydı. Bilecik yerel ürünlerinin ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması ve yerel ürünlerin değerine değer katmak amacıyla düzenlenen yemekte, Vali Süleyman Elban, Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Menfail Ateş, Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlileri Yüksel Okşak ile Mesut Kaplan birer konuşma gerçekleştirdiler. İlk konuşmacı olarak projenin temelini anlatan Öğretim Görevlisi Yüksel Okşak, slayt eşliğinde gerçekleştirdiği konuşmasında, “coğrafi işaret nedir önce onun üzerinde biraz durmak gerekiyor. Bir ürüne yada ürün grubunun bulunduğu şehirde, nasıl kendine has birtakım özellikleri var bunu bize tescilleyen bir anlamda hepimiz bildiği patent gibi aslında yöresel ürünlere biçilen bir haktır.

Coğrafi işaretler iki şekilde lanse edilir. Bunlardan menşe olanı kökenle alakalıdır. Yani ilgili ürün ne ise bu ürünün illaki kendi bulunduğu yörede üretilme şansı yada o ürünün o yöredeki işaretlerine kesin kez has olması gerekiyor. Başka yerde üretilmesi mümkün olmayan ürünleri meşe adı altında topluyoruz. Mahreç dediğimiz coğrafi işaretlere ise elbette o yöreye has fakat imalatı yada işçiliği başka yerlerde de yapılabilen ürünlere verilen işaretleşmedir. Dünyadaki pazara bakarsak oldukça geniş bir pazar üzerine kurulu yaklaşık olarak 200 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğüne sahip olduğu tahmin ediliyor. Coğrafi ürünlerin satışının yapıldığı pazarların yüzde 50-60’a yakını özellikle iç pazarlarda satılıyor. Belli bir yüzdesi de işte yüzde 30-35 civarıda ülkeler arası ihracatla diğer ülkelere tanıtılıyor. Bizi biraz daha ilgilendiren tarafı aslında Avrupa pazarı bu pazara baktığımızda yaklaşık  50 milyar Euro  civarında olduğunu ve coğrafi işaretlerin 15 milyar Euro civarı bir hacme sahip olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Ülkemizde ise yaklaşık olarak 200 adet coğrafi işaretli tescilli ürünümüz mevcut, 300'e yakın ürünümüzün de tescil başvuruları da hala değerlendirme aşamasında ivme olarak baktığımızda ise son 3 yıldır ülkemizde coğrafi işaretli ürün tescil başvuruları da ciddi manada artmış durumdadır. Türkiye'de peki kim tescilliyor bunları hangi kurumlar tescillemektedir. Türkiye'de genel olarak baktığımızda burada baktığımızda Ticaret Odalarının ciddi manada ağırlığını görüyoruz. Peki biz coğrafi işaretlenmiş bir ürün ile yöremize ve şehrimize ne kazandırıyoruz? Burada ekonomik büyümede ciddi katkı sağladığı, coğrafi işaretli ürünlerin karakteristik yönleri korunmuş oluyor buda ürünün değişime uğramadan nesilden nesile oldukça sağlıklı bir şekilde aktarılmasını sağlıyor.


Bilecik boyutuna bakarsak makrodan mikroya coğrafi tescili yapılmış bir ürün bulunmamaktadır. Biz buna bir katkı sağlayabilir miyiz noktasından yola çıkarak bir proje sürecine girdik. Şu anda herhangi bir tescilli ürün yok fakat bu proje sayesinde 10’a yakın ürünümüz şuan tescil aşamasında. İnşallah onlarda güzel şekilde neticelenir ve helva gibi boza gibi Osmaneli'deki ayva ve nar lokumu gibi birçok üründe bu anlamda coğrafi işaret tescili alıp hem kurumsal altyapısını hem ambalaj altyapısını hem de uluslararası satış altyapısını hazırlamış olacak temennimiz bu yöndedir.

Sonuç olarak ta ek katma değer yaratmak istiyoruz memleketimizin temel sorunu hepimizce malum cari açık ne kadar ihracat ne kadar az ithalat yapıyorsak 2023 hedeflerine o kadar iyi koşuyoruz demektir” dedi. 
Öğretim Görevlisi Mesut Kaplan da, “yaklaşık bir buçuk yıldır bu projenin çalışmaları yapılıyor” dediği konuşmasında şunları aktardı: “Osmaneli'den ayva lokumu ve nar lokumu gibi ürünlerin tescili için başvuruda bulunduk. Bunun yanında 10 tane ürünümüzün başvurusu yapıldı tescil için. Şu anda Türk Patent Enstütüsü'nde bir değişiklik meydana geldiği için yapısal olarak bu yapılaşma süreçleri biraz uzattı. Bir süre daha beklemeye devam edeceğiz. İşte ürünlerimiz; Kızıldamlar Köyü'nün Kestane Kabağı, Küre Üzümü, Şerbetçi otu, Çukurören'in biberi, Bozüyük'ten mantı var, Pazaryeri'nin helvası ve bozası var, yine Osmaneli'nin alaca karpuzu.” Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mefail Ateş ise, bu proje ile Bilecik'in değerlerinin hakettiği yere gelmesini sağlayacaklarını belirterek, “Bilecik ili kırsalı birçok sayısız ürüne sahip olmakla beraber bu potansiyeli yeterince kullanmamaktadır. Ayva ve nar lokumu, şerbetçi otu, pazarcık helvası, bozası, Çukurören Biberi, kestane kabağı, mercimekli mantı, Osmaneli karpuzu, Küre üzümü yörenin çok değerli fakat yeterince bilinmeyen kırsal ekonomik öğeleridir. Bu proje ile bizim Bilecik'in değerlerinin hak ettiği yere gelmesini sağlamaktır. Dünyada yaklaşık 10.000 coğrafi işaretli ürün bulunmaktadır. Bunun üçte biri Avrupa Birliği’nde yer almaktadır.Türkiye'de yapılan bir araştırmaya göre coğrafi işaretli ürünlere olan talep coğrafi işareti olmayan rakiplerine kıyasla yüzde 58 daha fazla iken yine aynı tüketiciler daha fazla para ödemeyi kabul etmektedirler. Ülkemizde oldukça yüksek bir potansiyel var bu ürünlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerekiyor. Bu bakımdan coğrafi işaretlerin önemi çok önemlidir. Bilecik'e ait has ürünlerin koruma altına alınacağı,tanıtılacağı ve projemizin ilimiz için başarılı olmasını diliyoruz” dedi.

Vali Süleyman Elban da, turizm ve ekonomiyi besleyen bir proje olduğu için bunu çok önemsediğini belirterek, “coğrafi işaretlerle ilgili yapılan bu projenin ilimizin tanıtılması açısından ve ilimizde kendi insanımızın, ülkemizde birçok insanın bilmediği çok kıymetli değerlerimizin, alet edevatlarımızın, ürünlerimizin, bunlarla birlikte geleneklerimizin ortaya çıkacağına yardımcı olacağını düşündüğüm bu projenin inşallah ülkemizde güzel bir ışık yakacağını ve birçok güzel gelişmelere de kaynak teşkil edeceğini düşünüyorum.  
Çünkü bu coğrafi işaretlerde sayılan ürünler sıradan herhangi bir ürün olmadığı gibi bir kere sadece o coğrafyaya has oraya bağlı bir ürün olma mecburiyeti var ve o ürünün bir hikayesi bir geçmişi bir geleneği olma mecburiyeti var. Dolayısıyla o ürünün üretilmesiyle ilgili ritüeller, onların hazırlanmasıyla ilgili oluşmuş, bugüne kadar gelmiş bir gelenek ve onu besleyen diğer ürünlerle ilgili de canlı cansız diğer materyallerle ilgili de bir altyapının arkasında bir backgroundun olması gerekiyor. Yani siz bir peyniri ön plana çıkarıyorsanız o peynirin oluşmasına kaynak teşkil eden o keçi ya da sığır cinsinin de orada yaşaması gerekiyor. Çünkü peynire o güzelliği veren, kaynak teşkil eden o canlı yine o süte güzelliği aromayı veren oradaki flora. Dolayısıyla sadece bir ürünü ön plana çıkarırken onun arkasında onu destekleyen veya o ürünü yapan değerlerin de yaşaması ve oluşması gerekir.  İlimiz 4 coğrafi bölgede toprağı olduğu için çok fazla flora açısından zengin bir il dolayısıyla burada arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

Bizim çok iyi bildiğimiz ya da çok fazla bilmediğimiz birçok ürünü burada ön plana çıkardılar ve gösterdiler ben tahmin ediyorum hatta eminim ki bir çok ekolojik özellikle flora açısından bir çok bitkinin sadece Bilecik’te yetiştiğini düşünüyorum bunların da ön plana çıkarılabileceğini yine bunları kullanılarak yapılan yemeklerin tatlıların ya da buna dayalı buradan ürün alarak yeni ürün üreten arının balından hayvanın sütüne kadar çok farklı şeylerin de ortaya çıkabileceğini düşünüyorum.  
Bu işte bir başka özellikte tabi ki coğrafi işaretin özelliği gereği yöreye has olmalı, özgün olmalı diğerlerinden farklı olmalı mümkünse organik olmalı vs. ama bunun da tanıtımı, sahiplenilmesi çok önemli.

 
Siz ne kadar kaliteli ürün, yöreye özgün ürün üretirseniz üretin siz bunu hakkıyla pazarlayamıyorsanız, hakkıyla ambalajlayamıyorsanız ve bundan yeterince siz yararlanamıyorsanız üretici yararlanamıyorsa çok da bir kıymeti yok.  Şimdi kusura bakmayın hem sözü uzattım hem de biraz erken ayrılacağım için programda bazı değişiklikler yaptık. Şimdi misafirlerimiz var, gelen misafirimiz de muhtemelen aynı soruyu bana soracak.

Gelen herkes buraya has bir şey soruyor bize buraya has lezzet, oturup yiyeceği zaman bir yemek,  giderken yanına alacağı bir hediye buraya has bir şey soruyor yoksa magnetadır, tabaktır, efendime söyleyeyim bayrak gibi şeyleri her yerden alabilir. Her yerde köfte yiyebilir ama buraya has yemek istiyor, buraya has tat bekliyor onun için de bu çalışmalar çok önemli. Çünkü hepsi birbirini besliyor. Turizmi besliyor, ekonomiyi besliyor onun için ben bu çalışmayı çok önemsiyorum. Dolayısıyla bu çalışmayı sonuna kadar desteklemiş sanayi ticaret odamıza çok kıymetli başkanına, meclis başkanına, yönetimdeki ekibine çok teşekkür ediyorum. 


BEBKA’daki  arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum ve bu anlamlı projeye gösterdiğiniz ilgiye, bu ilgiyle birlikte Bilecik’e has ürünlere gösterdiğiniz ilgiye de çok teşekkür ediyorum. İnşallah bu toplantı mevcut ürünlerle birlikte yeni ortaya çıkaracağımız ürünlerin tanıtılmasına, ekonomiye kazandırılmasına ve ilimiz açısından da insanımıza refah getirmesine vesile olur diye temenni ediyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum bu projede emeği geçen tüm arkadaşlarımıza hocalarımıza ve diğer herkese çok teşekkür ediyorum hepinize saygılar sunuyorum” dedi.
Editör: TE Bilişim