Hasan Güner

Bozüyük’ün Bilecik siyasetinde çok etkili olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, iki milletvekilinin de Bozüyüklü olduğunu hatırlattı. Kurtulmuş, gazetemize yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi:

 

“İlk pikniğimiz”

“Bozüyük’te gerçekleşen pikniği baharda yapmayı düşünmüştük. O süreç içerisinde havalar müsaade etmedi. Ramazan Ayı ve seçim süreci de girince pikniğimizi bir süre iptal ettik. Okullar açılmadan önce yaparız diye planladık ve o da bu zamana denk geldi. Neticede teşkilatlar olarak il genelinde ilk kaynaşma pikniğimizi yapmış olduk. Fiziki yapı olarak Bozüyük Türbin’i uygun gördük ve pikniği orada gerçekleştirdik. Bozüyük’ün başarılı ya da başarısız olmasıyla bağlantılı bir şey değil. Oradaki pikniği yapmamızın nedeni yerin müsait olması.

 

“Bilecik siyasetinde Bozüyük’ün etkisi çoktur”

Biliyorsunuz geçmişte girmiş olduğumuz seçimlerde Bozüyük’ü 2004’te ve 2009’da alamamıştık. Bu defa belediyeyi kazandık. Neticede Bilecik siyasetinde Bozüyük’ün etkisi çoktur. Bunu herkes biliyor. Şu an 2 tane milletvekilimiz de Bozüyüklü.

Bozüyük’te Yerel Seçime girdik ve biz başarılı çıktık. Orada MHP’nin yıllarca belediye olarak yerelde idareciliği var. CHP’nin de belirli bir taban oyu var. MHP ve CHP taban oylarını aldı. Biz de orada yerelde yapmış olduğumuz çalışmalar ve gösterdiğimiz adayın da etkisiyle –Bunun altını çiziyorum. Aday Bozüyük halkının istediği şekilde bir adaydı.- biz orada yerel seçimi kazandık. Yerel seçim ile bu seçim arasında bir oy değerlendirmesi yaparsak, bizim orada aldığımız oyun üzerine 2500’den fazla oy koymuşuz. Yani bizim Bozüyük’te oy kaybımız falan yok.

 

“Herkes kendince çalıştı”

Genel Seçimlerde milletvekili adayları belli olduktan sonra, adaylar ekiplerini kurar ve teşkilatlarla beraber çalışır. Yerel Seçimlerde de yer yerde aday çıkar, adaylar ekipleriyle ve teşkilatlarıyla beraber programlarını yapar, çalışmalarını o şekilde yürütür. Ama bu seçimde, aday bir tane ülkede. Bu aday da Türkiye’de 38 ili ve 39. olarak da bizim ilimizi ziyaret etti. O aday geldiği zaman Bilecik’te bu zamana kadar olmadığı kadar bir kalabalık oldu. Aday birebir burada olmayınca teşkilatlar da kendi bünyesinde programlarını yaptılar ve çalıştılar.

Bizim buradaki çalışma prensibimiz şuydu: Bizim üyelerimiz başta olmak üzere -ilde 21 bin üyemiz var- üyeler, il, ilçe, belde ve mahalle teşkilatları hepsi bir şekilde görevlendirilip birebir çalışma. Herkes birebir çalışmakla mükellefti ve bu gönüllü bir çalışma. Bizim çatı altında toplanmamıza sebep olan, çok değerli genel başkanımız ve şu anda da cumhurbaşkanımız için bu bir vefa gösterisi. Bu ahde vefadır. Bunun için herkes elinden gelenin en iyisini yapacak. Biz arkadaşları bu şekilde motive ettik. Herkes kendince çalıştı.”

 

“Çözülme bekleyenler avcunun içini yalasın”

“AK Parti’de bir çözülme olacak mı?” sorusuna yanıt veren Kurtulmuş, “Ramazan Ayı’nda, o ayın da verdiği şeyle sahaya inme noktasında bir yavaşlama oldu. Biz onu Ramazan ziyaretleri, iftar programları vs. ile o boşlukları teşkilat olarak kapatmaya çalıştık. Elimizden gelen mücadeleyi verdik ki sonuç bizim açımızdan baktığınız zaman başarılı.

Bülent Arınç’ın istifası tabi onun kendi takdiridir. AK Parti’de çözülme bekleyenler avcunun içini yalasınlar. AK Parti’de çözülme olmaz. AK Parti’nin siyaset anlayışı belli. Bu anlayışta ben değil, biz anlayışı var ve idare şekli istişare mekanizmasına dayalı olarak yapılır. Şu anda bir başbakan belirlendi. Bu süreç nasıl işledi: Teşkilatlara, başkanlara, milletvekilleri ve sivil toplum örgütlerine soruldu. Toplumla istişare edildi. Neticede başbakan Ahmet Davutoğlu oldu. Biz de istişare olur. Bizde ‘ben’ olmaz, ‘biz’ olur.” dedi.

“Perşembe’nin Gelişi Çarşamba’dan Bellidir”

Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş, son dönemde muhalefet partilerinde, yerelde ve genelde beliren sıkıntıların gayet normal olduğunu söyleyerek, “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir.” dedi.

İl Başkanı Kurtulmuş, muhalefetteki çözülmeyi gazetemize yorumladı. Makam, mevki ve çıkar elde etmek için yapılan siyasette kargaşanın asla bitmeyeceğini ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:

 “Yıllardır Türk siyasetinde milletin karşısına çıkmış ve siyaset yapmış partiler, kendi içinden bir aday bulamıyor, gidiyor bir tane ithal aday getiriyor. Onun da nasıl geldiği konusunda bir sürü şey var. 14 parti bir araya geliyor, artı paralel yapıyla beraber bir aday tespit ediyor ve onu getirip milletimizin karşısına koyuyor. Millet de bizim adayımız yönünde tercihini kullanmıştır. Ama onların içindeki kargaşa kolay kolay bitmez.

Kargaşa bir yerde neden olur? Siz, siyaseti milletin istediği şekilde değil de kendi istediğiniz şekilde, siyaset mühendisliği yaparak, halka dayatarak yapmaya kalkarsanız; ikinci olarak da, siyaseti millete hizmet için değil de kendinize makam, mevki çıkar elde etmek için yapmaya kalkarsanız, samimi duygularla değil de çeşitli hesaplarla yaparsanız, o siyasetin içindeki kargaşa asla bitmez. Vatana, millete hizmetkar olma anlayışıyla yaparsanız sorun yok. O görüşe sahip olanlar bizim siyasetimizin içerisinde barınamazlar.”

Türkiye’de istişare mekanizmasını en fazla çalıştıran partinin kendi partileri olduğunu iddia eden AK Parti İl Başkanı Kurtulmuş, “Başbakanımız, Cumhurbaşkanı adayı olmadan parti içinde kimlerle istişare yapılması gerekiyorsa hepsini yapmıştır. Son olarak Başbakanı belirleme noktasında da istişare mekanizması çalıştırılmıştır. Neticede herkes düşüncesini söylemiştir, herkesin fikri alınmıştır. Çoğunluk ne demişse o olmuştur. Bir partide belirli kişi ve grupların hakimiyet kurma mücadelesi olursa, o partide karga ve kargaşa hiç bitmez. Kongrede sandalyeler havada uçuşur.” dedi.

Editör: TE Bilişim