Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Milletvekili Adayları Yaşar Tüzün ve Faik Akarkarasu 24 Haziran seçimine günler kala basın ile kahvaltıda bir araya gelirken, son siyasi duruma ilişkin geniş çerçeveli değerlendirmelerde bulundular.

Pelitözü Çınarbahçe’de düzenlenen kahvaltı sonrası ilk sözü alan Vekil Adayı Faik Akarkarasu, ülkedeki ekonomik verilerden, Türk çiftçisinin durumuna, zamanında Bilecik’te kurulan ve daha sonra satılan BİLKOM Fabrikası’na kadar birçok konuya değindiği açıklamasında birleştirici gücün Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu vurguladı. Vekil adayı Tüzün ise TBMM Başkanvekilliği sürecinde tam Bilecik’e hizmet etme durumuna geldiğini lakin bu süreçte erken seçim kararı alındığı söyledi. Tüzün ayrıca seçimden korkmadıklarını dile getirirken,24 Haziran’dan sonra iktidar olmaları durumunda daha üst makamlarda Bilecik’i temsil edeceğini söyledi. Basın açıklaması sonrası Vekil Adayları basın mensupları önünde CHP’nin “Bilecik Kazanacak” broşürünü imzalayarak, Bilecikli vatandaşlara bir nevi taahhütte bulundular.

“CHP devlet ve Cumhuriyet kuran bir partidir”

Açılış konuşmasını gerçekleştiren CHP İl Başkanı Metin Yaşar, “Evet biliyorsunuz 2 aydır bir seçim süreci içerisindeyiz. Hepinizin bildiği gibi 2 ay öncesine kadar : “bu ülkede her şey güzel gidiyor. Erken seçim istemek vatan hainliğidir” diyen insanlar ne değişti de birden bire böyle bir karar almaları Türkiye’nin bir anda gündemine oturdu. Ak Parti ve MHP bu karar ile kendi koltuklarını sağlamlaştırmak için böyle bir erken seçim kararı aldıklarını hepiniz biliyorsunuz. Tabi bir unuttular. CHP gibi bir ulu çınarı göz ardı ettiler. Çünkü CHP devlet ve Cumhuriyet kuran bir partidir” dedi.

“Türkiye’de 532 Milyar Dolar iç ve dış borç var”

İl Başkanından sonra söz alan Vekil Adayı Akarkarasu, Türkiye’nin iç ve dış borcunun 532 Milyar Dolar olduğunu söylediği konuşmasına şöyle başladı:

“Türkiye çok iyi yönetiliyor ise ve erken seçime gerek yok idiyse nen erken seçime gittik? Türkiye çok iyi yönetiliyor ise neden mazot 6 lira? Neden Dolar 5 liraya dayandı? Neden Türk çiftçisi perişan? Türk işçisi feryat içinde? Neden işsizlik tabanı yüzde 11’de? Neden Türkiye’de 532 Milyar Dolar iç ve dış borç var? Türkiye bunları sorguluyor. Bilecik’te bunları sorguluyor. Şu seçim döneminde gördüğümüz net.Bir değişimin kararlılığı ve kararlılıktan öte inancını bir seçmen iradesinde gördük.Çünkü,sadece ekonomik verilerden öte,toplumun nefes alabilmesi için demokrasiye ihtiyaç var.Demokrasinin alt yapısını ise hukuk oluşturur.Türkiye bu demokrasisini,hukuka inancını yani hakkı olanı almasını kaybetti.Bütün güvensizlik burada.Bütün sıkıntılar buradan kaynaklı.Bununla da beraber ekonomik geçişler başlıyor.Toplum bunu gördü.Bir değişiklik isteğine karar vermek istiyor.Madem Bilecik çok iyi yönetiliyor, iktidar partisi Milletvekkileri tarafından Bilecik’e çok iyi hizmetler yapıldı,şu hemen Pelitözü Göleti’nin arka tarafındaki 30 kilometrelik yol 16 yıldır neden yapılmadı?”

“Türk halkı üzerinde 16 yıldır, “limon gibi sıkılmakla” cereyan ediyor”

Akarkarasu, zamanında Bilecik sermayesi ile kurulan BİLKOM Fabrikası’nın 1975 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türk Ordusuna konserve gönderen bir fabrika olduğunu ve mevcut iktidar tarafından dönüştürülerek ve özelleştirilerek İngilizlerin eline geçmesini eleştirdi ve şunları söyledi:

“Bilecik halkının değerlendirmeleri içinde, ekonomik bakışlarda çok önemli. Sayın Meclis Başkanvekilimiz Çaltıda’ki yapılan adaletsizlikleri sizlerle paylaşacak. Ama ben hafızalar unutmasın diye; bir ekonomik adaletsizliği de paylaşayım istiyorum. Bizim BİLKOM diye çok güzel bir fabrikamız vardı. BİLKOM Fabrikası 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda Türk Silahlı Kuvvetlerine konserve veren bir fabrikaydı. Yani, ordumuzun konserve ihtiyacını görmüştür bu fabrika. Bu fabrika zamanla atıl bırakıldı, zamanla kapandı TEKEL Fabrikasına dönüştü. Mevcut iktidar tarafından bu fabrika, içindeki tüm mal varlığı ve stokuyla beraber 280 Milyon Dolar’a özelleştirildi. Alıcı firma daha sonraki yüzde 49 hissesini 800 Milyon Dolar’a sattı. Onun alıcı firması ise aynı hisseyi, 2 Milyar Dolar’a bir İngiliz şirketine sattı. Bakın ülkemiz nasıl değişiyor.280 Milyon Dolar’a tırnağımızla ürettiğimiz, Bilecik’in bir katma değeri olan fabrikayı; şu anda 2 Milyar Dolar’a 3’üncü bir İngiliz şirketi sadece yüzde 49 hisseni sattı.Bunu toplum görmüyor mu,bilmiyor mu ? Elbette biliyor. Mazotun 6 lira olduğunu toplum tabiki biliyor. Çiftçinin neden metruk bırakıldığını, neden üretim yapamaz hale getirildiğini bilmiyor mu? Biliyor.50 banka içinde Türkiye’de sadece 3 tane yerli sermaye banka kalmış. Bunu elbette toplum biliyor. Yani 1989’da dönemin Sosyal Demokrat Halkçı Partisi’nin “limon gibi sıkacağız” sloganı Türk halkı üzerinde 16 yıldır, “limon gibi sıkılmakla” cereyan ediyor.Bir basınç birikti.Bu basıncın içinde; hukuk var,tarım var,işçi hakları var,kadın hakları var, engelliler var, geleceğine güvenemeyen gençler var,atanamayan öğretmen var,bu basıncın içinde partizanlıktan inim inim inletilen memur var.Türkiye şu anda yönetilemez pozisyonda.Kim tarafından? Mevcut iktidar tarafından. Biz Türkiye’yi yönetmeye talibiz. Çünkü inanıyoruz.”

“Toplum doğru yönetilmek istiyor”

Akarkarasu konuşmasının devamında Bilecik yereline de değinerek ilimizde elle tutulur gözle görülür bir katkı olmadığını söyledi. Akarkarasu,

“Bakın seçim arifesinde sizler aracılığıyla Bilecik Belediye Başkanlığı’na 3 tane net soru sordum.3’ünden de tek bir yanıt alamadım.Soru sorarken de alacağımı beklemiyordum zaten.Toplum doğru yönetilmek istiyor.Bilecik özelinde de doğru projeler üretmek istiyor.Elle tutulur,gözle görülür Bilecik’e yapılan bir katkıyı göremiyoruz.Sadece Güneşi kesilmiş bir Bahçelievler Mahallesi görebiliyoruz,metruk imarlar görüyoruz,imara açılan değişik yerler görüyoruz.Bir demokratik rejimden,otokritik rejime geçişin her yönünü hissediyoruz.Toplum bunu kaldırmaz.Çünkü bu toplum Duyun-i Umum iye’yi yırtıp atmıştır.O fakir halk 1954’de tüm dış borçlarını ödemiştir ve Türk halkı büyümeye,adalete,demokrasiye,gelişmeye gider.Çünkü Türk halkı; aydındır,üretkendir,bilinçlidir,vasıflıdır.Biz Bilecik’te şunu görüyoruz ki; Kuruluşu Bilecik’ten yaptık,kurtuluşu da Bilecik’ten yaptık.İkinci kurtuluşu da şu anki tabloda Zincirli Kaya’nın zincirleri kırılmış bir millet uyanıyor ve sandıkta Cumhuriyet Halk Partisi’nde birleşiyor.Bunu görüyoruz.Türkiye kanla,acıyla kurulmuştur.Ama Türkiye en önemlisi Sakarya Meydan Savaşı’na giderken, Tekalif-i Milliye dediğimiz bir çorabını,bir mendilini,havlusunu,bir ekmeğini yarıya bölerek kurulmuştur.Bunu yok saymanın hiçbir anlamı yoktur.Israrla söylüyorum Yalova Milletvekili’nin hakkında Pazartesi günüde dava açacağım.Türkiye insanını,Türkiye halkını ötekileştirmeye Rumeli ve Balkan göçmenleri üzerinden kendine pirim çıkartmaya hakkı yoktur! Bu bir kötü bir dildir. Aynı şey Karadenizli, Doğu Anadolulu, Yörüğümüz, Çerkezimiz içinde geçerlidir. Görüyoruz ki; Ak Parti’nin dili ayrıştırıcı bir dil olmaktan öte, bu milletvekilimizin dili ile yılandili gibi insanımızı sokar hale gelmiştir. Bunu da reddediyoruz. Bilecik halkını Cumhuriyet Halk Partisi’nde birleştiğini, bir değime imza attığını görmekten de son derece mutlu oluyorum.”ifadelerine yer verdi.

“Daha üst makamlarda ilimizi temsil etmek istiyorum”

TBMM Başkanvekili ve Bilecik Milletvekili Adayı Yaşar Tüzün ise Asgari ücretten, Bielcik’te kurulan EDS’lere, 3’üncü Sanayi Bölgesi’nden, Yenişehir yoluna ve Hastaneye kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Vekil adayı Yaşar Tüzün Pazar günü yapılacak olan seçimlere ilişkin şöyle konuştu:

“Yaklaşık 50 gündür bizim çalışmalarımızı, bizim propaganda dönemindeki gayretimizi sizlerde yakinen biliyorsunuz. Bu seçimlerin sadece Bilecik’ten iki Milletvekilini Parlamentoya göndermekle yetinmeyeceksiniz, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 13’üncü Cumhurbaşkanını seçeceksiniz. Bizler Bilecik ilinin sorunlarından ve sıkıntılarından sorumluyuz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütçesinden bölgemize, ilimize, ilçelerimize, köylerimize ne kadar pay ayırabiliriz? Bu Bilecik’in makûs talihini nasıl yenebiliriz? Bu güne kadar yapılmayan hizmetleri nasıl yaparız noktasındaki çalışmalarımızı tamamlamış bulunuyoruz. Parlamentodaki görevim,aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti bürokrasisini yakinen tanımamla birlikte elde ettiğim bu tecrübeyi 24 Haziran’dan sonra iktidar partisi Milletvekili ve yeni sistemle birlikte daha üst makamlarda ilimizi temsil etme ve ilimize hizmet etme onurunu yaşamak istiyorum.”

“Bilecik’e hizmet olarak döndüreceğimiz bir dönemde erken seçim kararı alındı”

Vekil Adayı Yaşar Tüzün, seçilmiş olduğu TBMM Başkanvekilliğini Bilecik’e hizmet olarak döndüreceği sırada erken seçim kararı alındığını söyleyerek konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Biliyorsunuz bu güne kadar hiçbir Bilecik’liye nasip olmayan, bundan sonrada nasip olur mu, olmaz mı? Bilemem ama TBMM’nin iki numaralı ismi olarak 25 ay gibi bir süre ile bu göreve seçildim. Bugüne kadar tarihinde örnek olmayan 2 Milletvekili çıkartan bir ilin kolay kolay Meclis Başkanvekili olamadığını gözlemliyoruz. Çünkü büyükşehirlerin Milletvekili sayısı fazladır, bu büyükşehirler kendi aralarında bir ittifak yaptığında, büyük şehirden seçilen Milletvekillerinin bu makamlara seçilme sansı daha yüksek oluyordu. Nitekim benimde rakibim bir İstanbul Milletvekili arkadaşımdı. CHP’nin kurumsal kimliğinin temsil edildiği ve TBMM’nin iki numaralı ismi olmamla birlikte; tamda bu makamın unvanını Bilecik’e hizmet olarak döndüreceğimiz bir dönemde erken seçim kararı alındı.

Seçimden korkmuyoruz.Seçimden çekinmiyoruz.Ancak,bu makamın unvanını hizmete dönüştüreceğimiz bir dönemde seçim kararının almasının kaygılarını açıkçası yaşadık. Netice itibariyle 20-21 ay gibi bir görev yaptık.Bu makamın imkanını hizmet olarak dönüştürebilecektik.Geçmişte telefonlarımıza çıkmayan bürokratlar,müsteşarlar,üst düzey yöneticiler şimdi, “buyurun sayın başkanım,emriniz nedir?” diye çıkmaya başlamışlardı.İnşallah önümüzdeki süreçte daha üst makamlarda,daha yüksek makamlarda görev alarak bu sorunları çözmek istiyoruz.”

“Bilecik’imizin sorunları var”

Bilecik yereline ilişkin açıklamada bulunan Tüzün, mermer kenti olan ilimiz hakkında birçok projeyi hayata geçirmeyi planladıkları söyleyerek şunları ifade etti:

“Türkiye’nin sorunları oldukça fazla.Ama Bilecik’imizin sorunları var.Bilecik’imizin başta sağlık sorunun ne olduğunu sizler biliyorsunuz.Yine hastanenin kurulma aşamasının ne kadar geciktirildiğini biliyorsunuz.İnşallah yeni hastanemiz bizim dönemimizde en kısa zamanda bütçesi ve ödeneği de aktarılarak bunu açma fırsatını Allah bize nasip eder diye düşünüyorum.Yine Bilecik’imizin ulaşım sorunları var.Başta Bilecik-İstanbul-Ankara eski tren hattının yeniden devreye girmesi ile ilgili çalışmamız vardır.Önümüzdeki dönemde bunu hayata geçireceğiz.Yine Ak Parti’nin söylediği gibi: Bursa-Yenişehir,Yenişehir-Bilecik Karayolunun tamamlanması konusundaki ödeneklerin aktarılarak ilk fırsatta bunun tamamlanma noktasına geleceğini müjdesini vermek isterim.Yine şehir içi ve şehirlerarası yollara kurulan EDS denilen vatandaşımıza tuzak hazırlanan bir sistem var.İnşallah önümüzdeki dönemde iktidarımızda bu EDS kumpasına son vereceğimizi huzurunuzda ifade etmek istiyorum.Bilecik’in taşı mermer,toprağı fayans,yaprağı ipek olan bir kent.Bu üç özelliği taşıyan bu kentin maalesef sektörsel teşvik kapsamına alınmadığı için bu sıkıntılarını biliyoruz.Önümüzdeki süreçte sektörsel teşviki hayata geçirerek Bilecik’i bir mermer kenti,seramik kenti olmasındaki girişimlerimiz kanunla düzenlenecek.Yine bu Anadolu Kalkınma Kuşakları kapsamında 3’üncü Sanayi Bölgemiz derhal hizmete alınacak ve bu 3’üncü Organize Sanayi Bölgemizde yeni sanayi kuruluşlarının gelmesine katkı ve destek vereceğiz.Gümrük Müdürlüğümüz yok,Gümrük Müdürlüğümüzün kurulması konusundaki girişimlerimiz geçmişte oldu.En kısa zamanda bunu da kuracağız.Bilecik ayrıca bir emekçi kenti.Emekçilerimizin,işçilerimizin 2015 seçim kampanyası döneminde Asgari Ücret 1500 lira olacak dediğimizde;emeklerlimize dini bayramlarda birer maaş ikramiye vereceğiz dediğimizde,gerçekten bugünkü siyasi iktidar,o dönemin Maliye Bakanı Sayın Şimşek, “CHP bunları yapacaksa, bende oyumu ona veririm” demişti.7 Haziran’da kaybettiler ama 1 Kasım sürecinde bugünkü iktidar bizim söylemlerimizi hayata geçirebilme konusundaki katkılarımız biliyorsunuz.Evet onlar birer maaş ikramiye vermedi ama, işte bu Ramazan Bayramı’ndan “1000 lira vereceğiz” dediler.Maalesef onu da yerine getiremediler.Farklı farklı vatandaşlarımıza maaş ödediler.Emekçi arkadaşlarımıza şunu söylemek istiyorum: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarından Asgari Ücret net 2 bin 200 lira olacak.Esnaflarımızın sorunlarını çözmek adına Esnaf ve Kobi Bakanlığı kurucağız.Esnafımızın ödemiş olduğu yıllık vergi ne kadar ise bu vergiye karşılık bizde faizsiz kredi vereceğiz.

Bunları sıralayacak olursak; tarımdan, gençlerimizin isteklerine, sağlıktan, ulaşımımıza, emeklilerimizden, kadınlarımızdan iş ve çalışma hayatına varıncaya kadar birçok projemiz hayata geçireceğiz.”

Bilecik halkına söz verip taahhütname imzaladılar

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Adayları Tüzün ve Akarkarasu, CHP’nin seçim programının bulunduğu “Bilecik Kazanacak” broşürünü imzaladıktan sonra basına teslim ettiler. Vekil Adayı Yaşar Tüzün, broşürü imzalamanın Bilecik halkına bir taahhüt niteliğinde olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

“Sayın Milletvekili adayımızla birlikte “Bilecik Kazanacak” broşürümüzü huzurunuzu imzalamak istiyorum. Ve önümüzdeki süreçte Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında ve Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığında huzurunuzda bunu taahhüt edip imza altına almak istiyorum. Lütfen bu imzaladığımız broşürü saklayınız ve tarih huzurunda bizden hesap sorunuz.”

  1. kahvaltı ve basın açıklamasına CHP eski Milletvekili Tayfur Ün, Balıkesir Milletvekili Ergün Aydoğan, Ardahan Milletvekili Faruk Demir’in yanı sıra İl Başkanı Metin Yaşar ,Merkez İlçe Başkanı Gültekin Çalışkan ve partililer katıldı.
Editör: TE Bilişim