Hasan Güner
Tanıtım amacıyla hazırlanan kahve kupaları, başta Almanya olmak üzere dünya üzerindeki Bilecik dostlarına satışa sunuldu.
Bilecik Dostları’nın nasıl doğduğuna ve faaliyetlerine yönelik yapılan açıklamada şunlar aktarıldı:
“Bilecik Dostları, 8 yaşında bir çocuğun Bilecik konulu araştırma ödevi için yeterli bilgi bulamama ve bunun üzerine annesi ile evimin kapısını çalarak, benden yardım istemesi ile doğdu.
Benim Bilecik ili için hedeflerim büyük. Donanım tamamlandığı zaman gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Aynı zamanda sayfa destekçileri için Bilecik Dostları logolu kahve kupası satışı yapılıyor. Sayfa kapanmasın diye Almanya’daki üyelerimiz bu kahve kupasını satın alıyor. Kahve kupaları ile bu ismi her yere ulaştırdım. Türkiye’de ve yurt dışında satışları yapıldı. Kısacası üyeler hem maddi hem de manevi destekte bulunuyor kısacası.
Ben 1993’ten beri bilgisayar teknisyeniyim. İnternet dünyası ile 1995’te tanışmış biri olarak, bu anlamda Bilecik ilinde ilk isimlerden biriydim. Daha birçok işyeri DOS işletim sistemi ile çalışırken, Windows 95 lisansıyla ilk interneti kullanmaya başladım. Türkçe sayfaların yok denecek kadar az olduğu bir sanal dünyanın içinde buldum kendimi. İnternet sağlayıcılarının sohbet programları ile insanları sohbete çekerek para kazandıkları bir dönemdi.
Bilecik Dostları tek bir kişi tarafından yönetiliyor. Şimdilik isim açıklamayı düşünmüyorum çünkü daha yapılacak çok şey var. Geçici bir süre kişisel nedenlerden dolayı ara verdim. Paylaştığımız fotoğraflar önceleri internetten toplanmaya daha sonra Kültür Turizm Müdürlüğü’nden yararlanılmaya çalışıldı. Yetersiz geldi ve günümüz Bilecik ilinin gelecek nesillere taşınabilmesi için çaba gösterdim. Fotoğraflar, ilimizde bulunan bir fotoğrafçının bana kullanmak için sağladığı profesyonel bir fotoğraf makinasıyla çekilmeye başlandı. Boş zamanları değerlendirerek topluma faydalı hizmet sunmak istedim. Hiç bir menfaatim yoktu. Maddi kaynağı tamamen kendime ait olan tüm çalışmalarıma, ne bir kurum ne de herhangi bir siyasi destek olmuştur, aksine kösteklerle çok karşılaştım.
5000 takipçim var. Paylaşım yaptığım zamanlar 350 kişilere varan beğenisiyle ve kitlesini genelde yurtdışındaki gurbetçilerinden alan bir sayfayız. Gurbetçilerimiz sayesinde birçok yabancı uyruklu insanın da sayfayı takip ettiği bir gerçeği de saklanamaz. Sayfa sadece Bilecik fotoğraflarından oluşmamaktadır. İnsanların ilgi odağı olabilecek şiir ve sözlerle kitlenin dikkati çekilmiştir. Her gelen üyemize bir kahve fincanı ile hoş geldiniz diyerek sayfaya alıyoruz. Doğum günlerinde ise özel bir tasarım ile tebrik edilerek insanların mutlu olması sağlanmaktadır.
Bilecik gündemi çok net ve etkin bir şekilde takip edilemese de tarafımdan, gündemi bana ulaştıran bir kitle mevcuttur ve bu bilgiyi onlar sayesinde öğrenerek daha sonra kendim araştırıp sonucunu görmekteyim. Zaten ilimizde herkes menfaatleri için, siyasi olsun olmasın, sessiz kalarak çıkarları için yanlışları doğru olarak görebilen ve doğruları da görmezlikten gelebilenlerle karşı karşıyayız.
Benim ise kaybedecek ve korkacak bir şeyim yok. Her çıkışın bir inişi vardır. İnişten korkan insan asla başarıyı yakalayamaz. Önce risklerle yaşamayı bilmeli ki insan, sonra yetenekleri ile başarıyı yakalamalı. Birilerinin arkasından izlenen yol ile başarı kısa sürer, sadece isim yapmaktan öteye gitmez.
Paylaşımlar Bilecik ilinin Türkiye çapında yaygınlaşması için yapılmaktadır. İlimizin tanıtımı sadece ilimizde kalmamalı ya da yakın şehirlere kadar gitmemeli. Düşünün bir Erzurum ilini tüm Türkiye biliyor ama Bilecik’ten sadece yakın çevresinde bulunan illerde yaşamış olan insanların bilgi sahibi olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız. Bunu düşünerek, bilgisayar teknisyenliğimin ve sanal dünyanın verdiği imkanlar dahilinde Bilecik’in en iyi şekilde kitlelere ulaşmasını sağlıyorum.
Sosyal medya uzman kişiler ile birlikte iyi kullanılırsa, Bilecik tanıtımında hatta sadece ilimiz değil tüm tanıtımlarda başarılıdır. Sosyal medyanın 1995’teki yeri ile bugünkü yeri arasında dağlar kadar fark var. Şimdi elimizde sosyal medyaya ulaşabilecek telefonlar bile mevcut ve herkesin çok önemsediği bir alan haline geldi. Zamanının büyük bölümünü burada geçiren insanlar haline geldik.
Ben bir örgütlenmeye gerek duymadan, bilgisayar ile yeteneklerimi ön plana çıkartarak bu çalışmayı yaptım. Her şeyini tek tek yapabildiğime göre, bir de bunun ekip halinde yapılmasını ben düşünemiyorum. Bir elin nesi vardır, iki elin sesi vardır.
Geleceğe dair birçok düşüncelerim var. Hepsi bu sayfa üzerinde oluşan kitleye yönelik. Gerekli donanım tamamlandığında iyi bir Bilecik belgeseli yapabileceğim bir çalışmadır.”
