Bilecik Barosu, Cumhuriyet davasında tutuklu bulunan gazeteci ve yazarlarla ilgili Yargıtay’ı göreve davet eden ortak bildiriye imza attı.

73 Baronun ortak çağrısı olan ve Bilecik Baro Başkanı Av. Halime Aynur’un imzası olan bildiride şu ifadelere yer verildi:

“Bilindiği üzere, üç meslektaşımızın da aralarında olduğu Cumhuriyet Gazetesi yöneticilerinin ve bazı yazarlarının yargılanarak mahkum edildiği bir dava söz konusudur.

Ülkemizdeki ifade ve basın özgürlüğü bakımından simgesel bir nitelik taşıyan bu davanın, yalnızca yargılananları değil, ülkemizdeki bütün gazeteler ve gazetecileri ilgilendiren önemli sonuçlara gebe olduğu, kamuoyunda genel kabul görmektedir.

Bu davada, aynı eylem nedeniyle yargılanmakta olan gazete yöneticilerinden bir kısmı için beş yılı aşmayan cezalara hükmedilmiş ve kanun temyiz yolunu kapalı tuttuğundan, bu kişiler yönünden verilen cezalar istinaf aşamasında kesinleşmişti.

Böylece, gazete yöneticilerinden altısı soruşturma aşamasında tutuklu kaldıkları dokuz aydan artan cezalarının infazı için 25 Nisan 2019’da, yeniden Kocaeli F Tipi Kapalı Cezaevine konulmuştu.

Geçtiğimiz günlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, beş yıldan fazla ceza aldığı için verilen hükmü temyiz ede(bile)n gazete yöneticilerinin başvurusu hakkındaki görüşünü hazırlayarak, ilgili ceza dairesine bildirdi.

Başsavcılık tebliğnamede, gazetenin yöneticileri hakkındaki mahkumiyet hükmünün bozulması ve beraat kararı verilmesi gerektiğini, bu bozmadan 'Sirayet etkisi' nedeniyle halen Kocaeli F Tipi Kapalı Cezaevinde cezaları infaz edilmekte olan gazete yöneticilerinin de yararlanması gerekeceğini belirtmiştir.

Davayla ilgili yeni ve önemli bu gelişme, aynı dosyada, aynı suçtan yargılananlar arasında temyiz hakkı bakımından farklı uygulama yapılması nedeniyle, temyiz hakki olanların cezaevine girip girmeyeceği Yargıtay'ın kararına göre belli olacakken, aynı konumdaki bazılarının -üstelik daha az ceza almalarına karşın- cezalarının infazına devam edilmesi, kamu vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır.

Nitekim, yaklaşık iki ay önce Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesinde de, Adalet Bakanınca kamuoyuna yapılan açıklamada da, bu adaletsiz duruma değinilmiş, sorunun ilk yargı paketinde yer alacak bir yasal düzenlemeyle çözüleceği, bunun da TBMM tatile girmeden gerçekleştirileceği duyurulmuştu.

Ancak, bu yönde herhangi somut bir adım atılmadan, insanlarda yaratılan beklenti ve umut dikkate alınmaksızın, Meclis tatile girdi.

Yargıtay ilgili ceza dairesinin tebliğnamedeki görüş doğrultusunda bir bozma kararı vermesi halinde, cezası infaz edilmekte olan gazete yöneticilerinin uğramış olduğu ağır haksızlık ve mağduriyetin telafisi ne yazık ki mümkün olamayacaktır. Onlar, haksız yere yattıklarıyla kalacaktır. Bu nedenle, hiç olmazsa bugünden sonra, bir gün dahi gecikmeye fırsat verilmeden, bu kişiler hakkındaki cezanın infazının durdurulması, hukukun ve adaletin gereği, kamu vicdanının acil ve haklı beklentisidir.

Dava avukatlarının infazın durdurulmasına dair taleplerinin, -adli tatilin bitmesi beklenmeksizin- Yargıtay nöbetçi ceza dairesince bir an önce karara bağlanması, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak görevi bulunan baroların da beklentisidir.

Biz aşağıdaki TBB ve Baro başkanları,

Yargıtay’ı, kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu ağır haksızlık ve adaletsizliğe derhal müdahale etmeye davet ediyoruz.”

Editör: TE Bilişim