Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde kurulan ESOGÜ Beyin Kriz Merkezi, imzalanan ‘Eskişehir ve Bölgesi Beyin Krizi Protokolü’ ile Bilecikli hastalara da hizmet veriyor. Halk arasında inme olarak bilinen beyin krizi geçirdiği anlaşılan hastalar, krizin ilk 3 saatinde hastaneye başvurmaları durumunda Eskişehir’e sevk ediliyor ve Türkiye’de alanında tek olan ESOGÜ Beyin Kriz Merkezinde tedavi ediliyor. Eskişehir ve çevre illeri arasında yapılan bu protokol, 4. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi’nde ‘Sağlıkta Kalite ve Güvenlik’ alanında en iyi uygulama ödülüne de layık görüldü. Konuyla ilgili görüş aldığımız Bilecik Devlet Hastanesi Nöroloji Servisinden Uzm. Dr. Burç Esra Şahin daha önce beyin krizi geçiren hastalardan Eskişehir’deki merkeze sevk edilenler olduğunu söyledi ve beyin krizi geçirdiğinden şüphelenilen hastaların vakit kaybetmeden hastaneye başvurması gerektiğini belirtti. Beyin krizinde zamanın çok önemli olduğunun altını çizen Şahin, ilk müdahale ne kadar erken olursa hastanın felç kalma riskinin o kadar düştüğünü, bu yüzden rahatsızlanan hastaların mutlaka ilk 3 saat içinde hastaneye başvurması gerektiğini belirtti.

6 ay önce Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi bünyesinde kurulan Beyin Kriz Merkezinde, beyin krizi geçiren hastalarda ölümlerin ve özürlülük oranlarının azaltılması için çalışan Merkez Koordinatörü Doç. Dr. Atilla Özcan Özdemir, şimdiye kadar 250 hastaya müdahale ettiklerini ve bu hastaların yarısının çok az felçli ya da felç geçirmeden kurtulduğunu söyledi. Özdemir, "Merkezimiz sayesinde Türkiye'de inmelere en fazla müdahale edilen hasta sayısının Eskişehir'de olduğunu söyleyebiliriz" "Hastalara, ani gelişen kol ve bacakta tutamama, konuşamama, çift görme, baş dönmesi ve denge kaybı şikâyetlerinden birini yaşadıklarında mutlaka 112'yi aramalarını öneriyoruz." dedi.

ESOGÜ Beyin Kriz Merkezi Koordinatörü ve Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Beyin Damar Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Atilla Özcan Özdemir, beyin krizinin dünyada en sık özürlülük ve ölümle sonuçlanan hastalıklardan biri olduğunu belirterek, inme sonrası günlük aktivitelerini sürdürebilen hastaların sayısının artırılmasının ancak krizden sonra ilk 4,5 saatte uygulanacak, beyin damarlarını açıcı tedavi ile mümkün olduğunu belirtti. İl Sağlık Müdürlüğü, ESOGÜ Acil Tıp Ana Bilim Dalı ve Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı'nın aktif olarak görev aldığı Eskişehir için 2009 yılında, 2010 yılında da Kütahya Bilecik illeri ile Bozüyük ilçesi, "Eskişehir ve Bölgesi Beyin Krizi Protokolü"nün oluşturulduğunu anlatan Özdemir, bu protokol kapsamında 6 ay önce Türkiye'nin resmi protokole uygun tek, Beyin Kriz Merkezi'ni açtıklarını söyledi.

Kanama ve tıkanıklığa bağlı olarak iki türlü beyin krizi yaşandığına dikkati çeken Özdemir, "Tıkanıklığa bağlı beyin krizindeki tedavi stratejileri son yıllarda değişti. Beyin krizi bulgularının tespit edildiği hastalar eğer 4,5 saatlik dilim içerisindeyseler, 112 Acil Servis tarafından direkt olarak ve vakit kaybedilmeksizin merkezimize getirilmekte, hem koldan damar yolu ilaçlarla hem de anjiyografik olarak pıhtıyı çekerek müdahale edilmektedir. Şimdiye kadar 250 hastaya müdahale ettik. Bu hastaların yüzde 48'i çok az felçli ya da felç geçirmeden kurtarılmışlardır. Merkezimiz sayesinde Türkiye'de inmelere en fazla müdahale edilen hasta sayısının Eskişehir'de olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.

Beyin krizinin her yaşta ortaya çıkabildiğini anlatan Özdemir, genç bir hastanın ciddi bir özürlülükle yaşamasının hem ülke için maddi kayıp, hem de kendisi ve ailesi için manevi kayıp olduğunu aktardı. Bu kayıpların önlenmesi için 2009 yılında başlatılan protokol kapsamında Kanada'da beyin damar hastalıkları üzerine ihtisas yaptığını ve oradaki sistemi rol model aldığını açıklayan Özdemir, şunları kaydetti:

"2013'te kurduğumuz bu merkezde, önce halkı ve 112 Acil Servis çalışanlarını bilinçlendirmek için çeşitli toplantılar yaptık. Şimdi bir hasta, hastalığın bulgularını hissettiğini anda '112'yi arıyor. Ambulansla alındığında ise 112 Acil Servis çalışanları bizi arayarak haber veriyor. Biz de hasta gelmeden hazırlığımızı yapıyoruz. Önce acil serviste beyin filmini çekip, tedaviye uygun olup olmadığına hızlı bir şekilde karar verip, tedaviyi uyguluyoruz. Şu an bölgesel olarak hizmet veriyoruz ama tüm Türkiye'ye hizmet vermek isteriz. Bunun için kapasitemizde uygun ancak daha fazla beyin damar hastalıklarıyla ilgilenen uzman nörologa ihtiyacımız var. Bu konuda bakanlık nörolog ihtiyacımızı karşılayıp, bize hava ambulansıyla transfer yaparsa, Türkiye'nin her yerindeki hastayla ilgilenebiliriz."

Vatandaşlara ve 112 Acil Servis ekiplerine, hastalığın tanısını hızlı bir şekilde anlayabilmeleri için verdikleri bilgileri aktaran Özdemir, şöyle devam etti: "Hastalara, ani gelişen kol ve bacakta tutamama, konuşamama, çift görme, baş dönmesi ve denge kaybı şikâyetlerinden birini yaşadıklarında mutlaka '112'yi aramalarını öneriyoruz. 112 ekibimizden de hastalara, 'kolunu kaldır" demelerini, iki kolunu kaldırıp, havada tutarken birini tutamıyorsa, aynısı bacaklarda olursa ya da 'gülümse' demelerini, hasta gülümsediğinde dudağın bir tarafı asimetrikse, yine basit bir cümle kurdurmayı denemelerini eğer hasta konuşamazsa, o zaman hemen tanının konup, merkezimize getirilmesini istiyoruz."

Editör: TE Bilişim