Cafer Elmas
Bilecik protokolü Şeyh Edebali Üniversitesini bölüm birincisi olarak kazanan öğrencilerle yemekte bir araya geldi. Üniversitenin yemek salonunda gerçekleşen etkinliğe Vali Ahmet Hamdi Nayir, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Azmi Özcan, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, öğretim görevliler ve öğrenciler katıldı. Protokol üyeleri ve öğrenciler arasında ilginç diyaloglar yaşanırken Rektör Özcan ve Vali Nayir, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, tecrübelerini öğrencilerle paylaştı. Zaman zaman soruları ile öğrencilerin protokolü terlettiği buluşmada öğrenciler Şeyh Edebali Üniversitesinde bulunmaktan memnun olduklarını dile getirdiler.
“DEVLETİMİZ VE MİLLETİMİZ BURAYI HAZIRLADI, YER SUNDU”
Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Azmi Özcan: “Sayın valim bunların çoğu muhtemelen bizden zekidir, o yüzden bizim onlardan öğrenecek çok şeyimiz var. Özellikle şunu da ifade etmeye çalışalım, devletimiz ve milletimiz burayı hazırladı, yer sundu, her imkanı sizin dahi iyi yetişmeniz için, sizin daha donanımlı yetişmeniz, daha sorumlu yetişmeniz, daha güvenli yetişmeniz için buraya yönlendiriyor. O yüzden sizlerden alacağımız geri dönüşümler bizler için çok çok önemli; çünkü biz bu dünyayı size emanet edeceğiz ve bu yapılanları da sizin için yapıyoruz, burada da bir hikaye varsa bunun da kahramanları sizlersiniz. Klasik bir söylem olarak ayrıca bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederim ve bu sene üniversitemiz, %97'ye yaklaşan bir tercih oranıyla ülkemizin güzide üniversiteleri arasında yer aldı. Kısa bir süre içersinde sizlerin heyecanıyla bizim hocalarımızın ve mensuplarımızın heyecanı birleşince öyle tahmin ediyorum her geçen gün ivme kazanan bir gelişme kaydediyoruz.
“SİZ GELECEKSİNİZ”
Sevgili gençler, sizin öneminizi vurgulamak adına şunu söyleyeyim; insandan değerli hiçbir şey yok. İnsan içerisinde de sizden daha değerlisi yok; çünkü siz geleceksiniz. Üniversitelerin devlet ve millet tarafından kendisine verilmiş başlıca 3 görevi var: birincisi ülkelerine yarar sağlayacak gençleri eğitmek, onları en son bilgilerle donatmak, ikincisi bilimsel araştırmalar yapmak, üçüncüsü toplumun kendisini devam ettirebilmesi için gereken değerleri üretmek.
Biz bu konuda ne kadar samimi, ne kadar gayretli olursak olalım muhatabımız olan gençler eğer bu konuda bizim heyecanımızı kavrayabilecek düzeyde olmaz, bizim niyetimizi ve gayretimizi karşılıksız bırakmama azminde olmazsa bundan verim alamıyoruz. Özellikle sizler, bu konuda bizlerden çok daha donanımlısınız, çok daha kabiliyetlisiniz ve emsallerinize göre daha fazla zeka, yetenek ve disiplin sahibisiniz. Bir üniversitenin kalitesi öncelikli olarak sizin düzeyinizle ölçülüyor. Benim sizlerden özellikle isteğim, burada bulunduğunuz süre içerisinde sizlerin en ideal şekilde yetişebilmesi için bizim tespit edemediğimiz ama sizin ihtiyaç hissettiğiniz her ne varsa gerekli kanalları kullanarak, öğrenci konseyimizi kullanarak, web sitemizi kullanarak bizlere iletmenizdir. Çünkü biz burada sizin için varız. Devlet ve millet bize bağışlarınızı size daha iyi eğitim öğretim ortamı sağlayabilmemiz için veriyor. Siz kendinizi önemli ve değeri göreceksiniz ki biz de size, sizin talep ettiğiniz imkanları hazırlayabilelim.
“BURASI SİZLERİN ELİYLE YÜKSELECEK”
Duygularınızı kendinize saklarsanız onları bazen anlamayabiliriz. Bizim de sizlerden bir özelliğimiz var, buraya gelinceye kadar sergilediğiniz disiplini artırarak burada devam ettirmek; çünkü burası sizlerin eliyle yükselecek ve sadece bizim değil, bölgemizdeki, dünyadaki bütün ihtiyaç sahiplerine ulaşacak. Bizi bekleyen çok önemli görevler var. Sizlerden umut bekleyen milyonlar,milyarlar var ve bütün yatırımlarını sizler için hazırlamış olan, yer yüzünde acı, sıkıntı, ihtiyaç içindeki nice insanlar var. İçinizden bir beyin parıltısı, bir heyecan dalgası, bir patlama siz hiç farkında olmadan bu kadar insanın kaderine doğrudan müdahale edebilir. O yüzden özellikle bu eğitim öğretim sırasındaki gayretiniz sadece kendiniz için değil bütün insanlık için çok önemli; çünkü burada alacağınız 4 yıllık birikim sizin hayatınızın geri kalan 50-60 senesini taşıyacak. Burada kazanacağınız alışkanlıklar, burada elde edeceğiniz dünya görüşü, hayata bakış, insan ilişkilerindeki ölçü, sizlere yakışan davranışlar, size, tarihimize ve kültürümüze uygun kimlik ve kişilik geliştirmesi gibi şeyleri belli ölçüde bu sıralarda edineceksiniz. Hem siz gelişeceksiniz hem de bizi geliştireceksiniz ve bizler, bu ülkeyi sizlere teslim ederken gönlümüz rahat, geleceğe daha umutlu bakabilmenin huzurunu yaşayacağız.
“HERKES İYİ NİYETLİ, POZİTİF BİR ŞEY YAPMAYA ÇALIŞIYOR”
Bu, resmi bir toplantı değil bir sohbet toplantısı ve bu toplantıda bulunanlar sizlerin 15-20 sene sonra görevlerini teslim alacağınız hocalarınızdan, büyüklerinizden temsilciler. Onlarla tanışıp onlara dokunabilesiniz istedim. Sayın belediye başkanımızın çok selamı var, kendisi şehir dışında, aynı şekilde Bilecik'teki değerli protokolümüzün çok çok selamları var, başarı dileklerini iletiyorlar ve sevgili gençlerimiz bize ihtiyaç duydukları her an hiç çekinmeden bizim kapımızı çalabilir diyorlar. Bu, devletimizin bütün kurumları için geçerli olan bir şey. Öyle zannediyorum ki bu kanalları kullanırsanız sizin yetişmeniz için gereken her türlü imkâna sahip olabilirsiniz. Bu şehirde, belki de başka şehirde bulamayacağınız bir coşku, bir heyecan, bir katılım var üniversite için. Hemen herkes bu üniversite için ne yapabilirim arayışı içerisinde. Yeter ki siz talep edin, kendi kendinize şikâyet etmekten ziyade bizlere ve yetkililere ulaşmaya çalışın, sevgili dostlarımıza ulaşmaya çalışın. Herkes iyi niyetli, pozitif bir şey yapmaya çalışıyor. Unutmayın, burada bulunduğunuz ve burada edineceğiniz değerlerle birlikte hayatınız boyunca taşıyacağınız her türlü iyi niyet, aynı zamanda bir ibadet hükmündedir. O zaman hayatınızı yaşarken de bir ibadet nasıl yaşanır o şekilde yaşamaya gayret edeceksiniz.”
VALİ NAYİR: “BİZE DÜŞEN GÖREVLER DE VAR”
Vali Ahmet Hamdi Nayir,“Üniversitelilerden beklentimiz il olarak, ülke olarak büyük. İhtiyaç duyduğumuz en önemli hususlardan biri iyi eğitilmiş, ülkesinin problemlerini bilen, kendine güvenen yeni nesiller yetiştirebilmek. Bu açıdan baktığımızda bize düşen görevler de var diye düşünerek sayın rektörümüzün yapmış olduğu her davete imkânlarım ölçüsünde katılmaya çalıştım. Katıldığım her toplantıda da orda bulunmanın ne kadar gerekli olduğunu yeniden göstererek, bir sonraki toplantının haberini bekleyip kendi planımı üniversite planına uydurmaya çalışıp, sizlerle bir arada olmanın tadının hissetmeye çalıştım. Yine böyle bir toplantıda sizlerle bulunmaktan duyduğum mutluluğu dile getirmek istiyorum. İlimize, üniversitemize yeni gelen öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Yüksek puanlarla burayı tercih ettiğiniz için ilimiz adına hoş geldiniz deyip hepinize eğitim ve öğretim hayatınızda ve sonraki hayatınızda başarılar diliyorum.”
YAŞAR: “KOLEJ HAVASINDA, GÜZEL BİR ÜNİVERSİTE”
Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, “Bilecik’te bir süredir bulunuyorum. Bilecik Üniversitesinde başta sayın rektörümüz olmak üzere hocalarımızdan istifade etmeye çalışıyorum. Size söyleyebileceğim şey şu: kolej havasında, güzel bir üniversite. Başarılı arkadaşlar da büyük oranda tercih etmiş ben mutlu olacaklarını düşünüyorum. Böyle bir üniversiteden mezun olduktan sonra katkı sunacaklarını düşünüyorum. Sizlerle birlikte burada kaldığım süre içerisinde sevgili hocalarımızdan faydalanmayı düşünüyorum. Kıymetini bilin diyorum.”
TOKLU: “DÜNYAYI İDARE EDENLER SİZLER OLACAKSINIZ”
Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Cengiz Toklu, “Hepiniz güzel bir başarı ile üniversitemize geldiniz. Bu üniversite son yıllarda kurulan yeni üniversitelerden bir tanesi. Ama gördüğünüz gibi son derece başarılı. Binalarıyla, yönetimiyle, kütüphanesiyle çok güzel bir üniversite ve daha iyi olma yolunda. Başarı sayın rektörümüzün söylediği gibi yetiştirilen öğrencilerin kalitesi ile ölçülecek. Sizler ve bütün öğretim üyesi arkadaşlarımız hepimiz çeşitli yerlerden geldik. Sizleri en iyi şekilde eğitmeye çalışacağız. Bu arada siz de en iyi şekilde öğrenmeye çalışacaksınız. Derslerde verilen bilgiler var. Bunun ötesinde sizin çalışmalarınızda edineceğiniz bilgiler var. Neticede bu bir emanet ve şuan biz bu emaneti sırtlarımızda taşıyoruz. Ondan sonra sizlere vereceğiz. Siz 4-5 yıl sonra mezun olacaksınız. Sonra çıraklık döneminde hayatta bir şeyler öğreneceksiniz. Sonra bunlar gittikçe gelişecek usta olacaksınız. 21. Yüzyıldayız bu yüzyılın ortalarında bu dünyayı idare edenler sizler olacaksınız. Sözü dinlenen ustalar, ağabeyler, ablalar olacaksınız.”
“BİLECİK’İN HARİTADAKİ YERİN DE BİLMİYORDUM”
