İlimize gelerek çeşitli temaslarda bulunan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı’yı makamında ziyaret etti. Yağcı tarafından Belediye girişinde çiçeklerle karşılanan Balta’ya ziyareti sırasından Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Akat ve Ak Parti İl Başkanı Ramazan Kurtulmuş eşlik etti. Ziyarette, Belediye Başkanı Yağcı Balta’ya 11 yıllık belediyecilik döneminde şehre kazandırdıklarını ve gelecek planlarını anlattı. Muhammet Balta’da Bakanlık olarak Bilecik’teki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve durumdan son derece memnun olduklarını söyledi.


Kuruluşun ve kurtuluşun beşiği Bilecik’in 10 yıl öncesine bakıldığında oldukça zaman kaybetmiş bir şehir olduğunu söyleyen Yağcı, özellik ve güzelliklerini ön plana çıkaramamış, büyük şehirler arasında sıkışmış kalmış bir şehir olduğunu, kendi iktidarlarıyla birlikte Bilecik’in de çehresinin değiştiğini söyledi. Yağcı şöyle konuştu;

“Ben hep şunu söylüyorum, büyük şehirler bu güne kadar bizim imkanlarımızı hem sormuşlar hem soymuşlar ama bugün büyük şehirler hem doldular hem taştılar. Biz kendimize ait olan özellik ve güzellikleri iyi değerlendirerek, güzel konseptler oluşturarak inşallah bu büyük şehirlerdeki birikimleri de kullanarak bir yapılaşma içerisindeyiz. Bilecik’te 11 yıldır belediyecilik süresi içerisinde genel idare bazında da baktığımızda, şehrimizin hayal denilen tüm projelerini gerçekleştirdik. İnşallah geçmiş dönemde Bilecik’in siyaset gündeminde olan birçok konuyu gerçekleştiren bir siyasi iktidarın mensubu olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Belediyecilik olarak batlığımızda, biz geldiğimizde 3.5 milyon lira geliri olan, 28 milyon lira borcu olan bir belediyeyi devir aldık ve kurumsal doku noktasında ciddi zafiyetleri vardı. Ama geçen 10 yıllık süreç içerisinde başta şehrin altyapısı olmak üzere, siz Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısının da karşısında iddiayla söylüyorum, Türkiye’nin en sağlıklı altyapısı olan şehirlerinden birisi haline getirdik. Bugün Bilecik’in hangi sokağına giderseniz gidin sıcak asfaltla kaplandı. Bu zamana kadar biz Bilecik’te olan şehir dokusunu güçlendirme, eksiklikleri giderme noktasında çabalar harcadık. Artık yeni dönemde vizyonumuz, planımız yeni şehir dokusunu oluşturmak. Genişleme alanlarını tespit edip artık şehri geleceğe taşıma noktasında hamleleri yapmaya hazırlanıyoruz. Bu noktadaki projelerimizden en önemlisi, Türkiye’ye de örnek olacağını düşündüğümüz resmi kurumların bir arada olacağı yeni resmi kurumlar yerleşke alanı. Yeni kurulacak Bilecik’e gelişim alanı içerisinde bu resmi kurumlar yerleşkesini oluşturmak istiyoruz. Şehir içerisindeki resmi kurumları da halkımızın daha rahat daha ferah yaşayabilmesi için, yeşil alanların ticaret hayatının olduğu bir yapılaşma yapmayı düşünüyoruz. Bilecik’te gecekonduvari yapılaşma çok fazla yok. Kayıtsız yapımız çok az ama Bilecik tarihi bir şehir olduğu için, geçmiş süre içerisinde yerleşilip kayıtlarda olan fakat günümüz standartlarını kurtarmayan, yenilenmesi noktasında da imarda düzenleme yaptığımızda insanlarımızda hak kaybına yol açacak bölgelerimiz var. Seçim öncesinde bunlara ilişkin bir kentsel dönüşüm kararı almıştık. Halkımızla da bunları paylaştık. Maalesef halkımız bizim sunduğumuz teklifleri, uzun vadeli düşünmedikleri için kabul etmedi. Biz de her zaman, sayın Başbakanımızın da dediği gibi, biz halkın yöneticileriyiz. Onlar ne derse onu yapan bir iktidarın mensubuyuz. Biz zaten başında öyle demiştik. Siz kabul ederseniz biz bu dönüşümü yapacağız demiştik. Halkımız da kabul etmedi. Değişik sebepler var ama bugün bunları konuşmuyorum. Sonuçta biz burada yapmayı düşündüğümüz alan bazlı kentsel dönüşümden vazgeçtik. Tabi, 6306 sayılı bu bina bazındaki kentsel dönüşüm çalışmalarınada da herkes serbest. Biz de belediye olarak bunlara destek verebiliriz. Bilecik’i özellikle hızlı trenle, çevre yollarıyla, inşallah çok arzu ediyoruz birçok engellere maruz kaldı, siyasi iktidar olarak da en fazla eleştirildiğimiz konulardan birisi olan, işin içinde bulunduğum için biliyorum Bursa yolumuz var bizim. Bazen idareci şansı veya şanssızlığı deriz. Bursa yolundaki olay da bizim şanssızlığımız oldu. İhaleler değişik sebeplerle iptal edildi. Bursa karayolumuz da bittiğinde, şehrimiz etrafındaki İstanbul dahil 5 büyük şehre, en uzağı 1.5 saat olmak üzere çok rahat ulaşımı olan bir şehir olacak. Hatta Ankara, hızlı tren bittiğinde 2 saatlik mesafede olacak. Gelecek zaman diliminde turizmle adından söz ettirebilecek. İnsanların hem doğa hem tarihle iç içe olmak istediklerinde, kendilerine gelmek istediklerinde, “biz bir Bilecik’e gidelim” denilebilecek bir konsept için de çalışıyoruz. Dünden iyiyiz ama yarın daha iyi olmak için de çalışmamız gerektiğini biliyoruz. Tabi sizlerin bu ziyaretleri bizlere de büyük moral veriyor. İnşallah sizlerin de desteğiyle hizmetlerimiz verimli şekilde devam edecek. Tekrar hoş geldiniz.”


 “BİLECİK’E VEFA BORCUM VAR”

Bilecik’te çok olumlu gelişmeler olduğunu gördüğünü söyleyen Bakan Yardımcısı Muhammet Balta ise şöyle konuştu: “Görüştüğümüz belediye başkanlarımızın da heyecan dolu olduğunu, onların da şehirlerine hakim olduklarını, şehirlerinin etrafındaki metropollerle, oradan nasıl faydalanmak gerektiğini düşünmeleri bile Bilecik’in geleceği açısından çok olumlu bir düşünce. Sayın Başkanımızla şimdi değil, daha eskiden tanışıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak bizlerle sürekli irtibatlı. Bizler de elimizden geldiğince yardımlar yaptık Bilecik’e. Elbette bir suyunu içsek de vefa borcumuz var, biz kaldı ki burada askerlik yaptık. Ecdadımızın kokusunun en yoğun olduğu şehirlerden bir tanesi Bilecik. Ben sabahleyin Osmaneli’ne uğradım. Osmaneli’deki o tarihi dokuyu gördüm. Bunun yanında da Osmaneli’nin doğal güzellikleri ve yerel yiyecekleri de çok önemli. Bilecik çok önemli metropol illerin tam ortasında bulunuyor. Şunu da söylemek isterim; şehircilik açısından en az bozulan illerden birisi Bilecik. Hem doğal güzellikleri var, hem tarihi güzellikleri var. Her şeyden önemlisi çok güzel bir insan yapısı var. Güleryüzlü, sevecen, misafirperver. Ulaşımı rahat. Metropoller en fazla çarpık yapılaşmanın olduğu yerler.  Büyük şehirlerde yaşamak çok zor. Sadece trafik bile çok büyük eziyet. Benim şahsi kanaatim, buranın geleceği turizmde. Niye? Hafta sonları o büyük şehirlerde bunalmış olan insanlar, ulaşım rahatlığıyla birlikte, buranın doğal ve tarihi güzellikleri görmek, burada bir kahvaltı yapmak için bile insanlar buralara gelirler. Ama özellikle turizm altyapısını çok iyi oluşturmak lazım. Ve şunu da gördüm, belediye başkanlarımız bir anda bu işe girmediler. Önce çevresel sorunları hallettiler, şimdi turizmi konuşuyorlar. En önemli şeylerden bir tanesi bu. İnsanları davet edersiniz ama, temiz olmazsa bir daha gelmezler.


“BİLECİK YATIRIMCININ GÖZDESİ OLACAK”

Şuanda bir ilçemizde bile, kanalizasyonunu yapmış, atık su arıtma tesisini yapmış, artık altyapısını bitirmiş şimdi de yeni projeler geliştiriyor. Bu Bilecik için çok önemli bir olay. Belediye Başkanımızın da tecrübesi var.  Zaten şehrin röntgenini çekmiş, eksiklerini belirlemiş. Bunların üzerine inatla gidiyor. Bunun yanında da burada özellikle yer altı zenginlikleri var. Madencilik açısından da çok zengin bir şehir. Bu da çok önemli bir şey. 6 Organize Sanayi Bölgesi var ve yolları da yapıldı. Bundan sonra bu bölgelere yatırım yapacak insanların sayısı da artacaktır. Metropollerde sanayi kuruluşları şehrin ortasında kaldı ve uzaklaşmak istiyorlar. Elbette etraftaki OSB’lere gelmek isteyecekler. Aynı zamanda buradaki fiyatların diğer metropollere göre düşük olması burayı yatırımcı için bir cazibe merkezi yapacaktır. Hem yatırım yönünden hem turizm yönünden burası kalkınacak. Ama biz çevresel sorunlara daha duyarlı olmamız gerektiğini söylüyoruz. Elbette buradaki yatırımcı ve iş adamlarımızın çevresel sorunlara duyarlı olması lazım. Verdikleri sözleri yerine getirmeleri lazım. Getirmedikleri zaman biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak gereğini yapmak zorundayız. Biz hep şunu söylüyoruz. Allah’ın bize verdiği bu çevre, bir mirastır. Ama bu mirası iyi koruyup, gelecek nesillere bu güzelliklerin fotoğrafını değil aslını teslim etmeliyiz. Bizim en büyük zenginliğimiz bu. Ben yurt dışında, Arap ülkelerinin bir tanesinde, oradaki bir yetkiliyle konuşurken çok zenginsiniz dedim. Dedi ki, “Hayır, siz daha zenginsiniz.” “Niye” dedim. “Şu ağacı görüyor musunuz? Biz bunu bu hale getirmek için 1 milyon dolar harcadık. Ama size Allah vermiş bu güzellikleri.” Gerçekten de bu böyle. Ülkemiz her anlamda bir cennet.  Her bölgenin kendine özgü güzellikleri var, her ilin de kendisine özgü güzellikleri var. İnsan yapısı var, doğa güzellikleri var, tarihi güzellikleri var, tarihi derinlikleri var, bunları önemli. Bunları korumakla kollamakla mükellefiz. Sadece biz mi? Burada yaptırımlarla beraber, bu iş esasında altından kalkılmaz. Önemli olan toplumun, insanımızın da bu bilinci, yerleştirmeleri lazım. Zihniyet değişikliğinin yaşanması lazım.”


“ÜÇ MİLYAR FİDAN DİKTİK”

“Biz Allah’a şükürler olsun hükümetimiz döneminde 2002’den itibaren çevresel sorunlara duyarlı, belki ekonomide üç kat büyüdük ama çevresel sorunlara karşı duyarlılığımız üç kat değil dokuz kat on kat arttı. Niye bunu söylüyorum, bazıları sokaklara çıkıyorlar çevresel duyarlılık adı altında, biz şu ana kadar bu ülkede üç milyar fidan diktik. Yol yaptık, bölünmüş yol yaptık, bölünmüş yolun her iki tarafından bakıyorsunuz, ağaçların, ormanların içerisinden geçiyorsunuz. Kim yaptı bunları, bu iktidar döneminde bunlar yapıldı. Biz doğayı tahrip etmeden, bir ağaç kesiliyorsa, bunun yerine yüz ağaç dikelim, bin ağaç dikelim, bu var. Bunun yanında biz diyoruz ki, atık sular doğaya serbestçe bırakılmasın, arıtılarak doğaya bırakalım. Çöpler, daha önce vahşi depolama alanları vardı, diyoruz ki, hayır vahşi depolama olmasın, kontrollü bir şekilde çöpleri toplayalım, bertaraf edelim, ekonomiye kazandıralım. Yapıyor muyuz bunları? Yapıyoruz. Köylerde çöp topluyoruz, şimdi bizim insanımıza, on sene önce ben İl Genel Meclis Başkanlığı yaptım. On sene önce köylerde çöp toplanacak diye söylediğimiz zaman, kimse inanmazdı. Şunu söylerlerdi, köyde çöp mü toplanır? Bakın köylerde çöp toplanıyor, köylerdeki insanlar şehirdeki insanlardan daha duyarlı hale geldi. Bu neyle sağlandı? Elbette ki bu hükümetin başındaki, sayın başbakanımızın, belediye başkanlığı dönemindeki belediyecilik anlayışı, çevre anlayışı, hükümet döneminde, başbakanlığı döneminde de çevreye verdiği önem, duyarlılık bütün belediye başkanlarına istila edildi. Artık, milletimiz de şimdi, belediye başkanlarını daha önce altyapıya hizmet eden belediye başkanları makyaj yapmadıkları için seçimde kaybediyordu. Şimdi artık vatandaş, altyapıya yatırım yapan belediye başkanlarının karnesini iyi dolduruyor. Vermese dahi yatırımları diyor ki kanalizasyonu yaptı, atık su arıtmamı yaptı, çöplerimi topluyor, niye bu? Bir zihniyet değişikliği yaşanmasından dolayı. Sadece makyaja bakmıyor, seçim zamanları son altı ay taşlar boyanırdı belediyelerde, kaldırımlar yıkılırdı, yapılırdı, son altı ay hızlanırdı bu işler. Artık bu olaylar kalktı. Ben biliyorum ki şu anda belediye başkanımız kaç gün kaldığını biliyor, çok kısa süre içerisinde bu beş sene geçiyor, şu anda seçim yarın olacakmış gibi hareket ediyor. Bu anlayışta olmamız lazım ki, bu mesafeyi kapatalım. Yıllarca biz geri kaldık, birileri ileriye doğru gitti, birilerini biz akıllı kabul ettik, bizim özgüvenimiz ortadan kalkmıştı, Allah’a şükürler olsun şimdi başbakanımız bu millete, bu devlete özgüveni getirdi. Artık bizim mühendisimiz de kendisine güveniyor, işadamımız da kendisine güveniyor, siyasetçimiz de kendisine güveniyor, hep beraber artık biz diyoruz ki, biz de yaparız.”

“BAŞBAKANIMIZ BU MEMLEKETTE HER ALANDA MİLLİLEŞTİRME YAPTI”

“Sayın Başkan söyledi, mermer ocaklarında daha önce yabancılar üretiyordu, farklı farklı yurtdışından makinalar getiriliyordu, artık yerel manada kendi öz kaynaklarımızda, öz mühemdislerimizle, milli değerlerimizle beraber artık bu çalışmaları yapıyoruz. Niye? Takrar altını çiziyorum Recep Tayyip Erdoğan, sayın başbakanımız bu memlekette her alanda millileştirme yaptı, her alanda. Uluslar arası alanda beyin açısından da millileştirme yapıldı, sanayide millileştirme yapıldı, milli savunmada millileştirme yapıldı, altay tankları, atak helikopterleri, füzeler, toplar, insansız hava araçları ve diğer alanlarda. Biz bunları gördükçe, milletimiz, gençlerimiz gördükçe, daha büyük hedeflere inşallah beraber koşacağız.  Ben çok değerli belediye başkanımıza başarılır diliyorum. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak sayın bakanımızın önderliğinde, liderliğinde, bizim özellikle belediyelerimize yardım etmek, onlara hem finans desteği vermek, bunu yanında da teknik açıdan destek vermek her alanda yasal altyapıyı hazırlamalarında destek vermek, her alanda destek vermek bizim görevimizdir. Bunları biliyoruz. Milletimizin temsilcileri, milletimizin temsilcileri sayesinde, milletimiz sayesinde biz de bu koltuklarda oturuyoruz. Bu koltukların geçici olduğunu biliyoruz. İnşallah milletimize layık bir şekilde bu çalışmalara devam ederiz. Birlik ve beraberlik içerisinde. Ben tekrar bu tarihi mekanda bizleri ağırlayan belediye başkanımıza, böyle bir mekanı hizmete alan, emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Allah onlardan razı olsun. Takrar hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.”

 

Editör: TE Bilişim