Bakan Süleyman Soylu, Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk Ortaokulu’nun açılışını gerçekleştirdi.

         Cafer Elmas

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bilecik’te Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk Ortaokulu’nun açılışını gerçekleştirdi. Okul girişinde çiçek ve ellerinde Türk bayrakları bulunan öğrencilerin karşıladığı Bakan Soylu, öğrencileri öperek sevinçlerine ortak oldu.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 derslikli toplantı salonu, bilgisayar, fen laboratuvarı, resim, müzik atölyeleri, spor salonu bulunan okulun açılışı için biraraya geldiklerini belirterek, “bu binaya kim bir tuğla koymuşsa veya koyulmasına vesile olmuşsa, karar almışsa, imza atmışsa, evrakını taşımışsa Allah ondan razı olsun”dedi.Bakan Soylu, devletin parasının da, imkanının da, gücünün de olduğunu belirterek, “yeterki bizler, devletin imkanlarını milletin hizmetine sunabilelim” dedi.

Soylu; konuşmasında, “bugün bir akılla karşınızdayız, bugün bir ahlakla, bir edeple karşınızdayız. Kıymetli Cumhurbaşkanımızın 21. Asrın başından itibaren ifade ettiği bir cümle ile karşınızdayız, bir eserle karşınızdayız ve ayakta duran bu kudretli ve kuvvetli milletin önünde bir anlayışla karşınızdayız. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bey sürekli aynı sözü gelecek nesillere belkide büyük bir edep timsali olarak söylemektedir. Bir şey söylüyor biz efendi olmaya değil, biz hizmetkar olmaya geldik. İşte milletimizin önünde bu anlayışla beraber duruyoruz. Bunu yapabilirsek, bunu gerçekleştirebilirsek elbette en büyük mutluluk bizdedir.

BU BİNA HATIRA ÜRETİLEN BİR BİNA OLACAKTIR

Dün kaymakamlarımıza hitaben yaptığım konuşmada da söyledim, bürokrasiyi hizmetlere engel değil, hizmet üretmeye vesile olur hale getirebilirsek, insiyatiflerimizi yapma yönünde bürokratik engelleri aşma yönünde kullanabilirsek işte böyle güzel eserler ortaya koyabiliriz. Buralar sadece öğretilen yerler değildir, aynı zamanda bu bina hatıra üretilen bir bina olacaktır.

Düşünün ki çocuklarımız hayatlarının şekillenmeye, hatıralarının oluşmaya başladığı bir dönemi bu binanın içinde geçirecekler. Bu binadan en önemlisi annesini bilen, babasını bilen, atasını bilen, tarihini bilen, medeniyetini bilen, bu toprakların ve bu insanların ahlakını bilen ve ifade etmek istiyorum ki geleceğini, geçmişini bilen ve bu konuda bundan sapmayan bütün dünya bugün insanlık bunalımı geçirirken Anadolu medeniyetinden bütün dünyaya biz insanız diye haykıran evlatlarımız yetişecek.

Bu binaya ismini veren Muhammed Fatih Safitürk kardeşimiz hep var olacak. Sizi bilemem ama bu beni kendi adıma çok heyecanlandırıyor. İnşallah geleceğe ait bu tahminlerimde yanılmayacağıma inanıyorum.

Siyasetçi olarak törenlere, bu tip açılışlara katıldık. Birçok şehidimiz, vatan evladı hakkında konuşmalar yapmak onları anmak, onların önünde saygı ile eğilmek ve onlarla ilgili o güzel ve anlamlı değimleri ortaya koymak durumunda kalıyoruz. Hepsi güzel insanlardı. Bizde bu konuşmaları bir taraftan hüzünle, bir annenin, bir babanın, bir kardeşin o şehidimize gönlünün yandığı hüzünle birlikte ve gururla inanarak yaptık. Ama söylemelimki bu kardeşlerimizin bir kısmını şahsen tanıma fırsatının çok az bir kısmını elde ettik ama birçoğunu elde edemedik. Bir askerimiz, bir polisimiz şehit olur kendisini o zaman tanırız, kahramanlığını, insanlığını o zaman görürüz. Bu evlatlarımız, bu kardeşlerimiz, şimdi bu okulda okuyacaklar ve yarına hazır olacaklar.

Bu memleketin hürriyeti için, bayrak için, bu memleketi istila etmeye çalışanlar için canını, hiç birşey düşünmeden sevdiği annesini, eşini, çocuklarını, gözü arkada kalmadan illa vatanım diyerek şehit olan bu evlatlarımızın her birisi bu vatan için neler yapılabileceğini, vatan için ne yapmak gerekliliğini, esas anne için, baba için, ata için olduğunu hem de bize şahadetleri ile beraber ortaya koymuşlardır.

MUHAMMED FATİH SAFİTÜRK’ÜN BENİM İÇİN ÇOK FARKLI ÖZELLİĞİ VAR

Bugün bu güzel binaya adını verdiğimiz Muhammed Fatih Safitürk’ün bu açıdan benim için çok farklı özelliği var. Şehadetinden kısa bir süre önce kıymetli Kaymakamımızla yapmış olduğumuz toplantıda kendisi ile tanışmış, sohbet etme o heyecanını, o sevgisini, fotoğraflarda gördüğümüz o güzel gülüşünü görmek imkanı bulmuştum. Şehadetinden sonra Mardin’in Derik ilçesine gittim. Yaptığı hizmetleri, yolları, çocuk parkları, okullarıda ziyaret ettim.

İnsanların, çocukların onu nasıl sevdiğini şahadetinin yarattığı üzüntü ile gördüm, ailesini tanıdım. Muhammed Fatih’in gencecik evladını haince bir saldırıya teröre kurban vermiş bir babanın, bir ailenin olabilecek en metanetli halini gördüm. Bütün ülke hepimiz gördük.

MUHAMMED FATİH’İN ŞEHADETİNİN BİZLERE ÖĞRETTİĞİ ÇOK ŞEY VARDIR

Herşeyden önce şunu bilmenizi isterim. Muhammed Fatih’in şehadetinin bizlere öğrettiği çok şey vardır. Bu ülkenin düşmanlarının, terörün, PKK’nın, DEAŞ’ın, FETÖ’nün, aslında ne istediğini, neyi hedeflediğini çok açık bir şekilde göstergesidir. Bu şehadet bize diyorki, Türk-Kürt diye bir ayrımın, öteki diye bir ayrımın, dindar laik diye bir ayrımın, sünni-alevi diye bir ayrımın hiç ama hiç alakası yok. Minareyi çalan kılıfını hazırlıyor misali bunlar.

       BU OKULA KATKISI OLAN HERKESE MİNNETLERİMİ İFADE EDİYORUM

Çocuklarımıza şunu söylemek istiyorum. Recep Tayyip Erdoğan amcanız Avrasya’yı yaptı, bu ülkede 3. Boğaz köprüsünü, bölünmüş yolları yaptı. Recep Tayyip Erdoğan amcanız bizim acaba bu ülkede olacak mı diye baktığımız, Avrupa’da dünyada bizi kıskandıran ama siz yetişirken öz güveninizle yetişmenizi sağladığı Marmara’yı yaptı, Avrasya’yı yaptı hem de denizin onlarca metre altından bunları gerçekleştirdi.

81 ile üniversite yaptı ve bu ülkede şehir hastaneleri, bu ülkenin kaynaklarını faize değil engelli kardeşlerimize veren, bu ülkede bana da el atan yok mu diye bekleyen insanlara devletin el uzattığı anlayışı gerçekleştirdi.

Bu ay yıldızlı bayrağı nasıl elinizde tutuyorsanız bu bayrağı daha ileriye götürmek her birinizin vazifesidir, bu okulda onun en önemli kaynaklarından birini teşkil edecektir.

Bu ülkeyi zengin bir ülke yapmaya, bu ülkeyi dünyada başı hür ve dik gezen insanların ülkesi yapmaya, manevi değerlerimizden ayrılmamaya, milli değerlerimizden ayrılmamaya ve benim ülkemi dünyanın 10 büyük ülkesinden biri yapmaya söz veriyormusunuz. Allah sizin bu sözünüzü dua kabul edecektir. Bu okula katkısı olan herkese ama herkese minnetlerimi ifade ediyorum. Bu taşı dizenden, şu okulun camlarını yapana kadar. Tugay camiisinde namaz kıldık bir kazı yapılırken 1954’te veya 55’te o camiyi yapanlar bir zarfın içerisine mektup koymuşlar ve bir cümleyle mektuplarını tamamlamışlar sonra o mektubu bulup oraya astılar o cümle ile sözlerimi bitirmek istiyorum. Allah sizleri nazardan saklasın, hepinize çok teşekkür ediyorum, hepinize hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum sağolun varolun” dedi.

Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Vali Süleyman Elban, Belediye Başkanı Selim Yağcı, AK Parti Milletvekili Halil Eldemir ve öğrencilerle birlikte okulun açılış kurdelesini kesti.

Daha sonra sınıfları gezen Bakan Soylu, bina girişindeki Şehit Kaymakam Muhammed Safitürk’ü anlatan ve resminin bulunduğu alanın açılışını yaptı.

Sınıfları gezerek öğrencilere büyüyünce hangi mesleği seçeceklerini soran Bakan Soylu, hediyeler de dağıttı. Bakan Süleyman Soylu, Öğretmenler Odası’nda bir süre öğretmenlerle de sohbet etti.