Bilecik Barosu’nun 15’inci Olağan Kurulu İçişleri Bakanlığı’nın STK, meslek kuruluşları, birlik ve kooperatifler tarafından düzenlenecek etkinliklerinin 1 Aralık'a kadar ertelenmesi genelgesine istinaden iptal edilirken, Bilecik Baro Başkanı Halime Aynur; durumu ‘hukuksuzluk’ olarak nitelendirdi.

Baro Genel Kurulu’nun iptal edilip siyasi partilerin kongrelerini yapmakta sakınca görülmediğinin altını çizen Bilecik Baro Başkanı Halime Aynur, bu durumun avukatların iradelerine ipotek koyulması anlamı taşıdığına vurgu yaptı.

Konuya ilişkin Başkan Aynur, açıklamasında şu ifadelerine yer verdi:

“1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 82. Maddesi Baro Genel Kurulları’nın son rakamı çift olan yıllarda olmak kaydıyla iki yılda bir Ekim ayının ilk haftası içinde toplanacağını düzenlemektedir. Yasal hüküm, önce tavsiye genelgesi ile, akabinde İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla ve son olarak da YSK kararı ile çiğnenmiştir.

Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda Hıfzıssıhha kurullarının genel kurul erteleme yetkisi bulunmamaktadır. Hal böyleyken yasayla getirilen bir düzenlemenin genelge, kurul kararı gibi işlemlerle ortadan kaldırılması açıkça hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı olarak alınan hıfzıssıhha kurulu kararlarını dayanak alarak baro genel kurullarını iptal eden ancak aynı kararında siyasi partilerin kongrelerini yapmalarında sakınca bulunmadığını beyan ederek virüsün toplantı seçtiğini ortaya koyan SYK kararı hakkında ise hukuki bir değerlendirme yapmak maalesef mümkün değildir.

Türkiye’de ilk Kovid-19 vakasının açıklandığı tarih olan 10 Mart’tan bu yana aradan geçen sürede, baroları parçalama kanunlarından düğünlere, siyasi partilerin kongrelerinden mitinglere ve açılışlara kadar hiçbir “etkinliğin” ertelenmediği ülkemizde baro seçimlerinin ertelenmesi, oy vermek ve baronun organlarını belirlemek yetkisine sahip bütün avukatların iradelerine ipotek koyulması anlamına gelmektedir.

Bu hukuksuzluğa karşı yasal yollara mücadelemizi sürdüreceğimizi bildirmekle birlikte, bu hukuk tanımazlığın seçme ve seçilme hakkını keyfi olarak ortadan kaldırması bakımından hukuk güvenliği ilkesine ve demokrasimize telafisi imkansız zararlar vereceğini tarih önünde yetkililere bir kez daha hatırlatıyoruz.”

Editör: TE Bilişim