Korkmaz Kesik

Ataması yapılmayan branş öğretmenleri Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi ilimizde de seslerini duyurmaya çalışıyor. MEB’in yıllarca alanında eğitim görmüş olan branş öğretmenleri yerine sınıf öğretmenlerini; okul öncesi, ortaokul ve lise branşlarına geçirmesi eğitim ve öğretimde büyük sıkıntılar yarattığını belirten branş öğretmenleri Bilecik il genelinde bulunan ataması yapılmayan branş öğretmenlerine ulaşmaya çalıştıklarını söylüyorlar.

Ücretli öğretmenliğe, alan değişikliğine isyan eden branş öğretmenleri seslerini duyurmak adına velilere, sendikalara, sivil toplum kuruluşlarına giderek konu hakkında destek istiyor. 24 Kasımda Başbakanın açıkladığı 15.000 atamanın 120.000 ihtiyaç karşısında çok küçük bir rakam olduğu ve bu adaletsizliğin telafisinde de yetersiz olduğunu dile getiren öğretmenler, Şubat ayında 40 bin atama talepleriyle haklarının iadesini istiyor.

Konu ile ilgili bildiri dağıtan branş öğretmenleri, branş öğretmenlerinin atanamamalarının en büyük nedeni sınıf öğretmenlerinin branş değiştirerek okullarında aldıkları yan alan dersleri ile branş değişikliği yolunu izlemiş olmaları olduğunu kaydediyor.  Bu duruma karşı çıkan branş öğretmenleri ‘Ücretli Öğretmenlik’ için de eğitim için bir kayıp olduğunu belirtiyorlar.

Yetkililerin imkanları yeterince kullanmadığı ve çözüm odaklı düşünmek yerine başka mağduriyetler üzerine mağduriyetleri giderme yanlışında ısrarcı olduğunu belirten branş öğretmenleri, kendileri için kullanılan “atanamayan” ifadesini kabul etmediklerini mağduriyetin kaynağına dikkat çekmek için “ataması yapılmayan” ifadesini kullanmayı farkındalık oluşturmak adına önemli gördüklerini söylüyorlar.

Sosyal medya üzerinden Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenen ataması yapılmayan branş öğretmenleri ilimizdeki ataması yapılmayan diğer öğretmenlere https://www.facebook.com/groups/2015SubatAtamasiPlatformu/ üzerinden ulaşmaya çalışıyor. Önümüzdeki günlerde bir basın açıklaması ile seslerini daha çok duyurmak istediklerini belirten branş öğretmenleri tüm velilerden, sendikalardan ve sivil toplum kuruluşlarından destek beklediklerini söylediler.   

Branş öğretmenlerinin bilgilendirme amaçlı hazırladıkları bildirilerde ise şu bilgiler yer alıyor:

“ÇOCUĞUNUN GELECEĞİ TEHLİKEDE

Türkiye'de 2013-2014 öğretim yılından itibaren 80.000 ücretli öğretmen çalışıyor. Bu ücretli öğretmenlikte Eğitim Fakültesi mezunları görev aldığı gibi Ziraat Fakültesi mezunu, Büro Yönetimi Sekreterliği, Hayvan Yetiştiriciliği mezunu, Tarla Bitkisi mezunu, Su Ürünleri mezunu, Gazetecilik gibi eğitimle alakası olmayan kişiler okullarda ücretli öğretmen olarak çocuklarınızın dersine rahatlıkla girebilmektedir.

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK

Uygulaması çocukların geleceği için çok sakıncalıdır. Mevsimlik işçi gibi dönem başında derse giren, istediği zaman çıkıp gidebilen bu öğretmenler Kadrolu bir öğretmenin maaşının ortalama 1/3’ünü alır. Bu maaşı alan bir öğretmen çocuklarınıza verimli olamaz.

Ücretli öğretmen dönem içinde görevini bıraktığı için çocuğunuzun yaşadığı uyum sorunu derslere yansır, verimi düşer.

Bu sistem çocuklarınızın geleceğine dinamit koymaktadır. Eğitim sisteminin bu yanlışlığından dolayı 2013’te sadece YGS’de 8 bin 586 öğrenci”0” çekmiştir. Unutmayın ki çocuğunuzun karnesindeki her zayıf not sizin bu konudaki ihmalinize verilen nottur.

BİR VELİ OLARAK YAPMANIZ GEREKENLER

Çocuğunuzun dersine giren ücretli öğretmenleri araştırın. Ücretli öğretmen varsa MEB'in, sabit hattan, 147 nolu hattını arayıp çocuğunuzun okuluna KADROLU öğretmen isteyin.

Ayrıca İL-İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ' ne bu yönde bir dilekçe yazın, şikayet edin. Çevrenizdeki insanları bu konuda bilinçlendirin. Çocuğunun dersine ücretli öğretmen girdiği için, çocuğunu kadrolu öğretmen gelene kadar okula göndermeyen aileler olduğunu UNUTMAYIN!

ALAN DEĞİŞİKLİĞİ

Alan değişikliği uygulaması ile norm fazlası mağduriyeti yaşayan öğretmenlerin mağduriyetinin çözümü yine başkalarının mağduriyeti üzerine kurulmuştur. İki yıldan beri devam eden alan değişikliği ile 42 bin sınıf öğretmeni branşlarının dışındaki branşlara geçirilmiştir. Eğitimde uzmanlaşmanın artık çok erken yaşlarda başladığı günümüzde Türkiye için bu büyük bir eğitim kaybıdır. Alan değişikliği ile mağdur olan branş öğretmenlerinin durumu 2014 kontenjanlarının açıklanmasıyla gözler önüne serilmiş bazı bölümlerde yüzde yetmişe yakın azalmalar olmuştur. Bugünlerde bu konuda sesimizi duyup bize karşılık veren yetkililerimiz alan değişikliğinin kaldırıldığını açıkladı fakat hala bir kısım sendikaların alan değişikliği isteğini tekrar dile getirmesi bizleri çok endişelendirmektedir. Bu konuda hükümetimizden kesin ve net bir tavır bekliyor, alan değişikliğinin bir daha tekrarlamamasını önemle talep ediyoruz.

ALAN DEĞİŞİKLİĞİNE ORTAM HAZIRLAYAN MEB KURSLARI

Alan değişikliği bugünlerde sadece kurs eğitimleriyle sınırlı tutulmuştur kurs verilen üç branş ise Bilişim Teknolojileri Rehberliği, Teknoloji Tasarım ve Zihinsel Engelliler öğretmenlikleridir.

1) Bilişim Teknolojileri Rehberliği: F@TİH Projesi ile eğitimi teknoloji ile entegre etme adına büyük bir adım atılmış milyon dolarlarca yatırım yapılmıştır, Bilişim Teknolojileri sınıfları açılmış fakat bu okullarda gerekli donanım ve teknik bilgiye sahip Bilişim Öğretmenlerini atamak yerine MEB’in norm fazlası öğretmenlere yönelik bizzat açtığı 100 saatlik kurslardan sertifika alınarak görevlendirmeler yapılmaktadır.

2) Zihinsel Engelliler: Özel eğitimin okullarımızda yeterince oturmadığı, özel eğitim alan ailelerin bu konuda yeterince bilinçli olamadığı engelli çocuklarımıza bir engeli de bu kurslar koymakta 540 saatlik bir programın sonrasında herhangi bir öğretmen bu alana geçebilmektedir.

3) Teknoloji Tasarım alanında onlarca mezun öğretmenimiz varken ve bu alan için dört yıl hem aileleri hem kendileri emek vermişken sadece iki haftalık kurslarla bu alana geçiş yapılabilmekte. Ataması yapılmayan binlerce branş öğretmeni varken ataması yapılmış olan öğretmenlere saatlik ya da haftalık kurslarla alan eğitimi (!) bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilmekte Milli Eğitim Bakanlığı bu kurslara bir an önce son vererek bu alanda oluşan ihtiyacı alana yönelik öğretmenleri atayarak çözümü bulmalıdır.

ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK

Daha az ücret ödemek adına, ülkemizin genç fidanlarının, çoğu zaman branşında uzman olmayan ve hatta öğretmen dahi olmayan kişilere teslim edildiği ücretli öğretmenlik sistemi bugün çocuklarımız için kayıp bir eğitimdir. Gelecek nesilleri biz öğretmenlere emanet eden yüce önderimizin emanetini bugün 60 bin ücretli öğretmenlikle sahip çıkamadığımızın üzüntüsünü yüreklerimizde yaşamaktayız. Hayvan yetiştiricisinin, muhasebe mezununun, iktisatçının, maliyecinin hatta lise mezunlarının çeşitli branşlarda öğretmenlik yaptığı bir ortamdan çocuklarımız ne kadar sağlıklı eğitim alabilir var olan eğitimden ne kadar faydalanabilir. Lütfen eğitim ehil kişilerin elinde olsun ve öğretmenlerimiz artık hak ettikleri saygınlığı toplum içinde yeniden alsın ve sizler buna bu “ücretli kölelik” sistemine karşı çıkarak destek verin. Ücretli öğretmenlik sistemi kaldırılsın.

120.000 ÖĞRETMEN İHTİYACI,

İŞSİZLİK ve EMEKLİLİK

Resmi rakamlara göre 120 bin civarında öğretmen açığı var fakat 300 bin öğretmenimiz atamasının yapılacağı günü beklemekte.Sayılar ve mağduriyet bu derece büyükken 24 Kasım 2014’te açıklanan Ocak 2015’te 15bin öğretmen alımı yine eğitimimiz ve eğitimcilerimiz için hayal kırıklığı olmuştur. Bu kadar önemli bir alandaki ihtiyacın hızla kapanması gerekirken 15Bin öğretmen alımı yetersizdir bu yüzden ek atama olarak 2015 Şubatta 40bin ve 2015 Haziranda 30bin olmak üzere toplam 85Bin öğretmenimizin okullarına, öğrencilerine ve umutlarına kavuşmasını talep ediyoruz. Bunun yanında nitelikli ve kalite eğitimin kuşaklar arasında ki iletişimsizliğe kurban edilmemesi için bir an önce emekliliğin düzenlenmesi ve emeklilik şartlarının iyileştirilerek öğretmenlerin emekliliğe teşvik edilmesini böylece eğitime gelecek dinamikliği sağlanması için gerekli adım ve çalışmaların bir an önce başlatılmasını yetkililerden talep ediyoruz.

Yukarıda saydığımız hususlar eğitimimizde kaliteyi düşürmektedir. Eğitim hizmetlerimizin yetersiz olduğunun kanıtı OECD ülkeleri sıralamasında eğitimde maalesef sonuncu olmamızdır.

300 BİN MEZUN!

123 BİN İHTİYAÇ!

15 BİN ATAMA!

Ataması yapılmayan branş öğretmenleri 16 Kasım 2014'te Ankara’da bir araya gelerek eylem yaptılar. Türkiye’nin her yerinden ve hemen hemen her branştan katılımın sağlandığı eyleme, atama bekleyen öğretmen aileleri ile birlikte yaklaşık 3 bin kadar eğitimcimiz katıldı. Kurtuluş Parkı’nda buluşan öğretmenler, buradan Maliye Bakanlığı binası önünde gösteri yaptıktan sonra Güven Park’a hareket etti. Güven Park’ta eyleme devam eden öğretmenler Eylül 2014 Öğretmen atamalarında yaşanan adaletsiz kontenjan dağılımı sebebiyle yaşadıkları mağduriyeti dile getirdiler. Bu mağduriyetin telafi edilmesi adına 2015 Şubat’ta atama yapılmasını ve branş öğretmenlerine 40 bin kontenjan ayrılmasını talep ettiler. Gösterilerin ardından ataması yapılmadığı için intihar eden öğretmenler için saygı duruşunda bulunuldu. Verilen emeklerin karşılığını görmek için gerçekleştirilen dua etkinliğinden sonra grup olaysız bir şekilde dağıldı.

Eylem sonrasında 24 Kasımda Başbakanın açıkladığı 15.000 atamanın 120.000 ihtiyaç karşısında çok küçük bir rakam olduğu ve bu adaletsizliğin telafisinde de yetersiz olduğunu dile getiren öğretmenlerimiz Ocak’ta yapılacak 15.000 atamaya ek olarak Şubat 2015’te 40 Bin atama talepleriyle haklarının iadesini istiyor.

BİR AVCI VURDU BENİ

Sercan ŞAYİK tarafından canlandırılan MEB Bakanımız Sayın Nabi Avcı'nın heykelinin de aramızda bulunduğu eylemde 2014 Eylül'de "Bir Avcı Vurdu Beni" diyerek yere düşen branş öğretmenleri, kendilerinin talep ettiği 2015 Şubatta 40 bin atamayla temsili olarak yeniden hayata döndü. Gerçekten tekrar hayata tutunmayı, emek verdiğimiz idealimiz olan mesleği yapmak istiyor ve Branş öğretmenlerine yönelik 2015 Şubatta 40Bin atama müjdesini sizden bekliyoruz.

Eğitim sistemi, bir ülkede insan kaynağı kalitesini arttırmayı amaçlar; ancak üzülerek belirtiyoruz ki, ülkemizde deneme tahtasına dönmüş eğitim sistem bu misyondan çok uzak. Eğitim sistemimizin aksayan yönleri belli bir kaç başlık altında incelenebilir.

1-Ücretli Öğretmenlik

Daha az ücret ödemek adına, ülkemizin genç fidanlarının, çoğu zaman branşında uzman olmayan ve hatta öğretmen dahi olmayan kişilere teslim edildiği ücretli öğretmenlik sistemi bugün çocuklarımız için kayıp bir eğitimdir.

2-Alan Değişikliği

2012'de dönemin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Bey tarafından sisteme konulan alan değişikliği uygulaması ile norm fazlası mağduriyeti yaşayan öğretmenlerin mağduriyetinin çözümü başkalarının mağduriyeti üzerine kurulmuştur. İki yıldan beri devam eden alan değişikliği ile 42 bin sınıf öğretmeni norm fazlası denilerek diğer branşlara geçirilmiştir.

3-Kurs Eğitimi

Ataması yapılmayan binlerce branş öğretmeni varken ataması yapılmış olan öğretmenlere 100 saatlik ya da haftalık kurslarla alan eğitimi (!) bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilmekte ve bu kurslara maalesef o alanın dışında olan branş öğretmenleri de başvurabilmekte

4-Emeklilik

Nitelikli eğitimin sağlanması ve kuşaklar arası etkileşimin sağlanması adına, emeklilik koşullarının iyileştirilerek öğretmenler emekliliğe teşvik edilmelidir.

5-İşsizlik

Meb’in insan kaynakları politikası sebebiyle atama bekleyen öğretmen sayısı günümüz itibariyle 300 bine ulaşmıştır. Atama mağduriyeti yaşayan kişi sayısı, atama bekleyen adayların aileleri ile birlikte 1 milyona yaklaşmaktadır.

Eğitimle ilgili sorunlarımıza yönelik sorularımızı kamuoyuna ve sizlere yöneltiyoruz.

1- Ücretli öğretmenlik sistemiyle hayvan yetiştiricisinin, muhasebe mezununun, maliyecinin hatta lise mezunlarının çeşitli branşlarda öğretmenlik yapmasının çocuklarımız ve eğitimimiz için ne derece yararı olabilir?

2- Emekliliği geldiği, içinde bulunduğu okul ortamı ile kuşak çatışması yaşadığı halde emekli olmamış eğitimcilerimizin eğitimimize ve çocuklarımıza katkısı nasıl olabilir?

3- Alan değiştirerek yüzeyselce bildiği bir alana geçen ya da kurs alarak o branşın rehberliğini/derslerini alan birinin o branşı aktarmada başarısı ne kadar olabilir? Branş öğretmeninin üniversitede aldığı branş dersi saatiyle bu şekilde yapılan geçişlerde alınan ders saati birbirinin kaç katıdır?

4- Alan değişimini yapmış öğretmenlere öğrencilerin sorduğu alan soruların kaçına alana hakim olarak cevap verebilmektedir? Bu eğitimimiz için büyük bir risk hem de girişimci, meraklı öğrencilerimiz için kayıp bir eğitim değil midir?

5- Resmi rakamlara göre 120bin öğretmen ihtiyacının olduğu ülkemizde 120 bin öğretmensiz sınıfın, çocuklarımızın ve geleceğimizin vebali kimler üzerindedir bu eksikliğin giderilmesi için sorumlular hangi çalışmaları başlatmışlardır?

Sorunlarımızın çözümüne yönelik taleplerimizi atamasının yapılmasını bekleyen binlerce Branş öğretmenimizin adına size iletiyoruz.

1- Ücretli öğretmenlik altında ucuz fakat kalitesiz eğitimin önüne geçilmeli ücretli öğretmenlik kaldırılmalıdır.

2- Nitelikli ve kalite eğitimin kuşaklar arasında ki iletişimsizliğe kurban edilmemesi için emeklilik şartlarının iyileştirilerek öğretmenler emekliliğe teşvik edilmeli-dir.

3- Branş geçişlerine olanak sağlayan kurslar (Bilişim Teknolojileri Rehberliği ve Teknoloji Tasarım Zihinsel Engelliler vb.) biran önce kapatılmalı ve tekrar açılmamalıdır. Üniversite eğitimi boyunca binlerce saat alan eğitim almış bir branş öğretmeninin yerine rehberlik etme görevlendirmesi de olsa 100/540 saatlik 2haftalık kurslarla eğitim almış kişiler getirilemez.

4- Alan  değişikliği sistemi kaldırılmalı her derse o alanın eğitimini almış o alanın üniversitede dört yıllık bölümünü bitirmiş öğretmenleri atanmalı ve alan değişikliği bir daha tekrarlanmamalıdır.

5- 15Bin                alımın ihtiyacı karşılamadığı için 2015 Şubatta 40Bin ve 2015 Haziranda 30Bin olmak üzere toplam 85Bin branş öğretmeni atamasının yapılması için desteğinizi bekliyor biran önce gerekli çalışmaların başlatılmasını yetkililerden talep ediyoruz.

ATANAMAYAN ÖĞRETMEN DEĞİL, ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMEN!

Ülkemizin 120bin eğitimci ihtiyacına rağmen yetkililerin, bütçe bahanesi ile kısıtlı atama yapması; fakültelerde bölümünün 4 yıllık eğitimini almasına rağmen Sınıf Öğretmenlerinin birkaç aylık kurs eğitimlerini yeterli başka branşların derslerine/görevlendirmelerine kaydırarak öğretmenlerimize hak ettikleri kadroları vermemeleri öğretmenlerimizin değil yetkililerimizin eğitim sistemimize getirdikleri sıkıntılardır. Bugün 10.000 norm fazlası Sınıf Öğretmeni varken hala 12.000 bin ihtiyaç var söylemi de bu sıkıntının yine başka branş öğretmenlerini mağdur ederek giderileceği endişesini velilerimiz ve kamuoyu ile paylaşıyoruz. Yetkililerimizin imkanlarını yeterince kullanmamasından ve çözüm odaklı düşünmek yerine başka mağduriyetler üzerine mağduriyetleri giderme yanlışında ısrarcı olmasından kaynaklanan bunca şeye rağmen biz öğretmenler “atanamayan” ifadesini kabul etmiyor mağduriyetin kaynağına dikkat çekmek için “ataması yapılmayan” ifadesini kullanmayı farkındalık oluşturmak adına önemli görüyoruz. Saygılarımızla...

 

Editör: TE Bilişim