Milletvekili Yaşar Tüzün, askeri okulların kapatılması ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Tüzün açıklamasında, “Devlet içinde çeteleşmiş FETÖ örgütünün 15 Temmuz’daki terörist darbe girişiminin milletimiz tarafından önlenmesinden sonra bu yana geçen sürede hükümetin TBMM’yi dışlayarak kararnamelerle yaptığı bazı uygulamalar ne yazık ki geleceğe umutla, güvenle bakmamızı zorlaştırıyor.

Bunların başında da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden yapılandırılması ve askeri okulların kapatılması geliyor.

İlk başta söyleyeyim; Bu darbeci teröristlerin devletten ayıklanması, şerefli Türk Ordusuna ‘darbe’ gibi bir lekeyi sürenlerden hesap sorulması kaçınılmaz bir zorunluluktur. 
Ancak, anayasaya aykırı bir kararnameyle kuvvet komutanlıklarını Milli Savunma Bakanlığı’na bağlaması, tek kalemde askeri okulları kapatması en hafif deyimle fırsatçılıktır. 

Yıllarca eleştirilere kulak tıkayıp, şimdi “aldatıldık” diyerek, soruların çalınmasını bahane ederek, ülke geleceğini tehlikeye atacak bir şekilde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin can damarları olan askeri okulların kapatılması aymazlıktır. 
Milli iradenin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi dışlanarak çıkarılan kararnameyle askeri liseler ve Harp Akademileri kapatılmakta, ordumuzun subay ve astsubay ihtiyacını karşılayan Harp Okulları ise yeni kurulan Savunma Üniversitesi’ne bağlanmaktadır. 

Bu şekilde harp okullarının Genelkurmay ve kuvvet komutanlıkları ile bağı kesilmektedir. Ordumuzun ne kadar subaya ihtiyacı olacağı ve ne şekilde yetiştirileceği, hangi eğitimi kimlerin vereceği bir rektörün insafına bırakılmaktadır.
Sorun, soruların çalınması ise bu yeni sistemde soruların çalınmayacağının ve yeni bir cemaatçi yapılanmaya zemin hazırlanmayacağının garantisi yoktur.

Sorun, bu okulların darbeci subay yetiştirdiği iddiası ise yeni sistemde yeni darbecilerin yetişmeyeceğinin garantisi nedir?

Yeni getirilen bu subay ve astsubay yetiştirme sisteminin dünyada örneği var mıdır?

Virüsün yayıldığı yıllarda uyarılara kulak tıkayarak hastalığın yayılmasına zemin hazırlayan, şimdi hastalığı tedavi etmek yerine kin ve intikam duygularıyla hareket ederek ülkenin geleceğini tehlikeye atan iktidarı, Milli Savunma Komisyonu üyesi bir parlamenter olarak uyarıyorum. 
Bu hukuk dışı kararnamelerin en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilerek yanlıştan dönülmesi tarihi bir sorumluluktur” dedi.

Editör: TE Bilişim