Emine Türksoy

Dershanelerin kapatılması ile ilgili çıkarılan yasa ile akılları kurcalayan soruları cevaplamak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığımız röportajlara bu kez İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak ile devam ediyoruz. Her açıdan sorulara cevap bulmak amacıyla yaptığımız röportajlar ile kamuoyunu bilinçlendirmek ve süreç ile ilgili bilgilendirmek istiyoruz.

İl Milli Eğitim Müdürü İsmail Altınkaynak ile yaptığımız röportajda sorularımıza verdiği yanıtlar bu süreç aşamasında hem dershane sahiplerine, hem de öğrenci velilerine yol gösterecek.

İşte röportajımız:


Öncelikle Bilecik’e yeni atandınız, Bilecik Hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bilecik güzel bir yer. Küçük şirin bir yer. 2,5 ay oldu buraya geleli. Daha önce okul müdürlüğü yapıyordum, sağolsun bakanımız beni buraya layık gördü.

Daha önce Fem ve Anafen Dershane Müdürleri ile yaptığımız röportajda Fem Dershanesi Müdürü Onur Güngör, dersanelerin kapatılmasının anayasaya aykırı olduğunu belirtmişti. Anayasada böyle bir madde var. Herkes istediği özel teşebbüste çalışma hakkına sahiptir şeklinde. Bu konu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Bu konu yerelle ilgili bir konu değil, biliyorsunuz bakanlığımızın çalışması, dolayısıyla bununla ilgili cevap verme hakkı da bu yasayı düzenleyen bakanlığımıza aittir. Vali bayin bizlere bir talimatı var, istatistiki bilgileri basınla paylaşabilirsiniz, ama yoruma dayalı sorulara kesinlikle cevap vermeyin şeklinde. Dolayısıyla bu soruyu yasayı koyanın cevaplaması gerektiğini düşünüyorum, teşekkür ederim.

Bilecik’te merdiven altı dershaneciliğinin çok yüksek boyutta olduğu iddiası var, sizin hiç karşınıza geldi mi böyle bir olay?

Yaklaşık 2,5 aydır Bilecik’te görev yapmaktayım, bununla ilgili bize herhangi bir şikayet söz konusu değil. Olursa da gereğini yaparız.

Sadece şikayet olduğunda mı gidip bakılıyor, bunların periyodik denetimleri yok mudur?

Dershanelerin denetimleri bize ait, periyodik denetimlerini zaten yapıyoruz, Milli Eğitim’e bağlı olan dershanelerin bütün işlemleri, kontrolleri, denetimlerini biz yapıyoruz. Ama burada kastedilenin bir denetimi söz konusu olmaz. Zaten resmi olsa mutlaka bizden olur, her türlü kontrolü olur, ama merdiven altı dershaneciliğinden kastedilen nedir bilmiyorum ama eğer öyle bir şikayet söz konusu ise izinsiz dershane çalıştırılması söz konusu ise bunun bize ihbar edilmesi lazım, biz de o zaman gerekli çalışmaları incelemeleri yapıp ne yapılması gerekiyorsa resmi yollardan yaparız. Ama 2,5 aydır böyle bir şikayet almadık.

Şu anda Bilecik’teki merdiven altı dershaneciliğinin cirosunun Bilecik’teki bütün dershanelerin cirolarından daha yüksek bir ciroya sahip olduğunu belirtiyorlar. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?

O zaman yazılı talepte bulunsunlar, bize şikayet etsinler, biz gerekeni yapalım.

Bunlarla maliye veya herhangi başka bir kurum değil, siz ilgileniyorsunuz yani?

Eğitimle ilgiliyse biz ilgileniriz, eğer eğitimin dışında herhangi bir çalışma söz konusuysa ilgili kurumlara resmi yazıyla biz bildiririz, onlar da kendi mevzuatına göre gerekli çalışmaları yaparlar, kapatılması ya da ceza verilmesi gerekiyorsa, ya da maliye yönünden bildirilmemiş bir şey varsa onlar da kendi mevzuatıyla ilgili gerekli çalışmayı yaparlar.

Anafen Dershanesi Müdürü Fırat Mercan konu ile ilgili anlattığı bir olayda bir toplantıda milli eğitim yetkililerinin dershaneleri denetlediğini ama bu esnada şikayet olduğunda şikayete konu yere gitmediklerini belirtmişti.  Bu konu ile ilgili ne söyleyebilirsiniz?

Biz yazılı bir talep olmadan, az önce söylediğiniz gibi herkesin yasal hakkı var, biz evlere girip, kastedilen yerler nereler ise bilmiyorum ama oralara girip kontrol etmeye geldik deme hakkımız yok ki bizim. Yani böyle bir iddia varsa iddia sahibi bunu yazılı bir belgeyle bize müracaatını yapar, biz de gerekli mercilerle, belki yetkimiz yoktur, belki emniyetle birlikte gitmemiz gerekir. Yani bizim rastgele çat kapı biz geldik hadi bakalım deme yetkimiz de yok. Eğer böyle bir şey söz konusuysa biz de ilgili kurumlarla bir bağlantı kurup, belki onlardan da destek alarak gitmemiz gereken yerler olur. Bu arkadaşlarımız da bir kamu görevi icra ediyor, havada kalacak şeyler söylememeleri gerekir. Varsa delilli, ispatlı ortaya koyarlar, biz de gerekeni yaparız.

Dershaneler süreci belli zaten 2015’in sonuna kadar devam edecekler, ondan sonra kapanacak, ondan sonra başka alanlara kayar mı. Zaten bakanlığımızın burada yapmaya çalıştığı şey, dershaneye karşı olmak değil, dershaneye giden yolun önünü kapatmak. Yani devletin verdiği eğitimin yeterli olduğunu ortaya koymaya çalışıyoruz. TEOG dediğimiz yeni sınav sistemi de bunu gerektiriyor. Yani öğrencilerin dershaneye gitmelerini gerektirmeyecek bir sınav sistemi. Öyle olunca da zaten ihtiyaç kalmayacak, vatandaşın özel ders aldırmasına da gerek kalmayacak. Çünkü öğrencinin derste gördüğü konulardan sorular sorulacak. Biliyorsunuz, normal sınavlardan bazıları ortak sınav haline dönüştürüldü. Ve bu sınavlar yapılmadan önce de bizim ve arkadaşlarımız tarafından, bütün okullar birebir ziyaret edilip ilgili müfredatın neresinde olduğunu, şu konuya kadar gelinip gelinmediğini, gelinmediyse sebebini, şu konulara kadar sorular çıkacağını zaten bütün okul taramaları yapılıyor. Yani sistem değiştikten sonra, eğer dershane resmi olarak kapatılmasa bile vatandaş çocuğunu göndermedikten sonra, normal olarak zaten kapanırdı. Buna doğru bir gidiş sözkonusu.


Düşününce, her veli kendi çocuğunun diğerlerinden daha farklı daha yüksek bir eğitim almasını ister. Yada çocuk belki bir derste başarısızdır, ona mecburen ek ders aldırmak zorunda kalır, bu nasıl olacak?

Onu biz açacağımız kurslarla telafi edeceğiz. Biliyorsunuz Halk Eğitim’in zaten vardı, biz takviye kurslarla ya da öğrencimizin kendi okullarında açılacak kurslarla, bu ihtiyaçları da karşılanmış olacak. Devlet bir tarafı kapatırken bütün yolları kapatmıyor. Burada düşünülen vatandaşın sırtında extra yük olan dershamne masrafını devlet ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bizim okullarda verdiğimiz eğitim, artı Halk Eğitimler yoluyla vereceğimiz eğitim, artı okullarda açacağımız kurslar yoluyla eğer takviyeye ihtiyacı varsa öğrencimiz zaten bunlardan da istifade edecek.

Dönüşümlerde 12 yaş sınırı var. 12 yaş 5-6. Sınıfa tekabül ediyor. Peki üniversiteye hazırlanan bir öğrenci, nerede eğitim alacak?

Bunun için kademeli bir sistem getiriliyor, altyapısı ona dönük sınav sistemi ve bitiren öğrenciler için de bir çalışma yapıyor Bakanlığımız. Etüt merkezlerinin o yaşla sınırlandırılmasının nedeni çalışan anne babalar var. Biliyorsunuz okullarımız 9-3’lük okullarımız 3’de bitiyor, yada sabahçı, öğlenciyse geri kalan zamanını hem kaliteli zaman geçirsin hem de anne baba eve geldiğinde ektra bir ödev yükü ile uğraşmak istemediği için etüt merkezleri bu işlevi görüyor.

12 yaşın üstündekilere biz okullarımızda velilerin bize müracaat etmesi halinde kurs açacağız. Zaten şu anda da mevcut bu. Bizim halk eğitim kurslarında sınır olan 10 veya 12 olması lazım, 12 öğrenci bir araya gelip müracaat ettiğinde, ben Türkçe, İngilizce, Matematik dersinden kurs görmek istiyorum dediğinde zaten Halk Eğitim bunu ücretsiz açmak zorunda. Zaten var bu yeni bir şey değil.

Eski Milli Eğitim Müdürümüz Süleyman Şişman gitti. Siz atandınız. Bu yasadan dolayı mıydı?

Hayır bunun yasayla ilgili olduğunu zannetmiyorum, bu tamamen Bakanlığımız takdiri, beni de alıp yerime başka birini verebilir. Bakanlığımız da kendine göre birtakım tedbirler uyguluyor. Ben buraya gelmeden önce okul müdürüydüm, sistemin içinden biriydik, bizi buraya layık görmüş sağolsun sayın Bakanımız, yarın bir gün bizim performansımızı da düşük gördüğünde bizi de alır bir başka yere verebilir, zaten Eskişehir Milli Eğitim Müdürü de yeni gelmişti, bu sirkülasyon bizim için çok normal bir şey.  Başka Bakanlıklarda da söz konusu, yasadan kaynaklandığını düşünmüyorum.

Dönüşüm süreci başladı, peki süreç nasıl ilerleyecek?

Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okula dönüştürülmesine ilişkin esasların belirlendiği kılavuzu yayımladı.

MEB, dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 14 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından, Bakanlığa bağlı özel dershane ve özel etüt eğitim merkezlerinin özel okula dönüşümü çerçevesinde ilgili paydaşların görüşlerini de alarak yol haritası niteliğinde bir kılavuz hazırladı.

Dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinin dönüşümüyle ilgili ilgi genelge hükümlerinin uygulanmasına yönelik açıklamaları içeren “5580 Sayılı Kanun Kapsamında 14 Mart 2014 Tarihinde Faal Olan Dershaneler İle Öğrenci Etüt Eğitim Merkezlerinin Dönüşüm Başvuru ve Uygulama Kılavuzu”na ilişkin genelge illere gönderildi.  Dönüşüm programına başvuracak dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezlerinin dönüşüm iş ve işlemleri bu kılavuz doğrultusunda yürütülecek.

Kılavuza göre, dönüşüm başvuru şartlarını taşımadıkları halde dönüşüm programına alınanların, bu durumlarının tespit edilmesi halinde, haklarında 5580 ve 4706 sayılı kanunlar doğrultusunda işlem yapılacak. Dönüşüm programına başvuracak dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezleri, 1 Eylül 2015’e kadar dönüşüm programına Bakanlıkça MEBBİS’te oluşturulan Dönüşüm Programı Modülü üzerinden başvuracak.  14 Mart 2014’te faal olan dershanelerle 5580 sayılı Kanun'da yapılan düzenlemelere göre gerekli dönüşümü tamamlamayan öğrenci etüt eğitim merkezlerinin eğitim öğretim faaliyetlerine ise 1 Eylül 2015’te son verilecek.

Dönüşüm programına erken başvuranlara, Dönüşüm Programı Değerlendirme Formu üzerinde, dönem önceliğine göre yüksek puan verilecek. Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi olmaksızın 14 Mart 2014 itibarıyla en az üç yıldır faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucuları bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliklerince dönüşüm programına başvurmaları halinde, bina kiralama ve irtifak hakkı kullanımında öncelikle değerlendirilecek. Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucuları bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliklerince dönüşüm programına başvurmaları halinde Dönüşüm Programı Değerlendirme Formuna göre her dershane için puan verilecek.

Dönüşüm programına alınan kurumlar, kurucularının veya kurucu temsilcilerinin talep etmeleri ve Bakanlığın uygun görmesi kaydıyla dönüşüm programından çıkabilecek. Programa alındıktan sonra kapanan kuramların kurucuları istemeleri halinde dönüşüm programı doğrultusunda hareket edebilecek. Dönüşüm programından çıkan ve kapanan bu kurumlar için 5580 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri saklı kalacak. Aynı kurucuya ait dershaneler için ayrı ayrı dönüşüme başvuru yapılacak.

Aynı kurucuya ait her dershane ve öğrenci etüt eğitim merkezi için ayrı ayrı dönüşüm programına başvuru yapılacak. Dönüşüm programına alınmak üzere birden çok kurumu için başvuran kurucu, bu kurumlarını dönüşüm programı doğrultusunda tek kuruma dönüştürebilecek.

Kurumlar, dönüşüm programına alınmaları kaydıyla 2018-2019 eğitim öğretim yılının bitimine kadar okul öncesi eğitim kurumu, ilkokul, ortaokul ve temel lise olarak faaliyet gösterebilecek. Dönüşüm Programına alman kurumların kurucu veya kurucu temsilcilerinden, başvuru esnasında gerçek dışı bilgi ve belge sunduğu tespit edilenler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Bu kurumlar dönüşüm programından çıkartılacak. Bu kurumların kurucularına 5 yıl geçmeden tekrar kurum açma veya bir kurumu devir alma ya da ortak olma izni verilmeyecek. Kuruluş amacına aykırı faaliyet gösteren kurumlar dönüşüm programından çıkartılacak. Dönüşüm programından çıkartılan kuramların durumları ayrıca kanun ilgili maddesi hükümlerine göre de değerlendirilecek.

Başvurular, kurucu veya kurucu temsilcisi tarafından, 2 Haziran’dan itibaren 7 başvuru döneminde 1 Eylül 2015’e kadar, Bakanlıkça MEBBİS’te oluşturulan Dönüşüm Programı Modülü üzerinden yapılacak. Birinci dönem başvuruları 2 Haziran- 4 Ağustos 2014, ikinci dönem başvuruları 5 Ağustos-27 Ekim 2014, üçüncü dönem başvuruları 28 Ekim-31 Aralık 2014, dördüncü dönem başvuruları 2 Ocak- 2 Mart 2015, beşinci dönem başvuruları 3 Mart-4 Mayıs 2015, altıncı dönem başvuruları 5 Mayıs-6 Temmuz 2015, yedinci dönem başvuruları 7 Temmuz-31 Ağustos 2015’te alınacak. Aynı ilde ve bir başka dershanenin şubesi niteliğinde olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliği adına, yetkili genel kurul veya yönetim kurulunca yetkilendirilen kurucu temsilcisi müracaat edecek. Başvuru için gerekli olan belgeler kurucu veya kurucu temsilcisi tarafından MEBBİS’te oluşturulan Dönüşüm Programı Modülü'ne işlenecek.

Kurucu/kurucu temsilcisi tarafından MEBBİS’te oluşturulan Dönüşüm Programı Modülü üzerinden yapılacak başvuru sonrasında gerekli belgelerle İl Milli Eğitim Müdürlüğüne müracaat edilecek. Dönüşüm programına alınmak üzere başvuru yapanlardan bilgi ve belgeleri, özel öğretim kurumlarına bakmakla görevli milli eğitim müdür yardımcısı veya şube müdürü başkanlığında oluşturulan komisyonca en geç 10 iş günü içerisinde incelenecek. Uygun görülen kurumların başvuru işlemleri MEBBİS’te oluşturulan Dönüşüm Programı Modülü üzerinden onaylanacak. Ayrıca onaya ilişkin Modül çıktısı imzalanıp mühürlenerek bir örneği kurucu veya kurucu temsilcisine imza karşılığı teslim edilecek. Başvuru dönemi içerisinde, belirtilen belgeleri İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim etmeyen kurumların başvuruları, başvuru döneminin son günü itibarıyla iptal olacak. Bu kurumlar son başvuru tarihine kadar olan dönemler içerisinde yeniden başvuru yapabilecek.

İl Milli Eğitim Müdürlüklerince onaylanan başvurular Genel Müdürlükçe oluşturulan “Değerlendirme Komisyonu” tarafından incelenerek uygun olanlara “Dönüşüm Programına Kabul Formu” düzenlenecek.  Dönüşüm programına alınan kurumların listesi, her dönemin bitim tarihinden itibaren en geç 30 iş günü içerisinde Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünü web sayfasında yayımlanacak. Başvurusu herhangi bir nedenle reddedilen kurumlar eksiklerini gidermeleri durumunda 01 Eylül 2015'e kadar yeniden başvurabilecek. Dönüşüm programına alınmaya ilişkin itirazlar, listelerin http://ookgm.meb.gov.tr internet adresinden yayımlanmasından itibaren en geç 10 gün içinde dilekçeyle Özel Öğretim Kurumlan Genel Müdürlüğüne yapılacak. Süresi geçtikten sonra yapılan itirazlar dikkate alınmayacak.

“Biz müfettişlerimizi gönderdik”

Şunu söyleyebilirim şu ana kadar dershanelerden özel okula dönüşmek için bize müracaat eden olmadı. Dershane sahipleri sözlü olarak bana söylemişlerdi ziyaretlerinde, özel okula dönüşmek istedikleri söylemişlerdi, süreç başladı ama bugün itibariyle herhangi bir müracaat söz konusu değil, belki zamanları var, onu bekliyor olabilirler ama biz müfettiş arkadaşlarımızı görevlendirdik. Okul olabilecek, dershaneden okula dönüşebilecek, yerlerle ilgili, hem ilçelerdeki dershanelerimiz, hem merkezdeki dershanelerimizle ilgili onlar gerekli çalışmaları başlattı. Biz startını verdik, kendi kurumumuz açısından, onların da müracaatları halinde tekrar değerlendirilecek.

Ancak Milli Eğitimi Bakanı Nabi Avcı’nın söylediğine göre Bilecik’te hiçbir dershane özel okula dönüşebilecek kapasitede değilmiş, ki yasada da belirli şartlar var, Bilecik’te olan hiçbir dershane de bu şartlara uymuyormuş.  Bununla ilgili ek bir yasa çıkması bekleniyordu, çıkacak mı? Üstelik başvurular 2 Haziran’da başladı, bu yasa çıkacaksa ne zaman çıkacak?

Kriterler belirlenecek, taslakla ilgili şunu söyleyebilirim, çıkacak taslağı toplantıda paylaşmışlardı, şöyle söyleyebilirim, dönüşümü kolaylaştırmışlar. Özel okula dönüşümü kolaylaştırmışlar, normal prosedürde yer alan ağır maddeleri kaldırmışlar, 2018’e kadar normal şartlara dönüşmeyi taahhüt etmeleri halinde geçici süreyle bulundukları yerlerde okula dönüşebileceklerine dair taslağı bize sunmuşlardı. Orada bu işi biraz daha kolaylaştırmışlar. Ama 2018’de bütün şartları taşıyıp, kendi yeni yerlerine taşınmak, okul şartlarını yerine getirmek ve sağlamak kaydıyla, dönüşüme geçiş süresince izin verilmiştir. Taslak buydu muhtemelen o şekilde çıkar diye düşünüyorum.

Devlet okullarının özel okula dönüşecek dershaneler için kiraya verilmesi maddesi var, ancak devlet okullarının kendine yetmediğini ve bunun mantıklı olmayacağı görüşündeler. Bilecik’te devlet okullarının kendine yetmemesi gibi bir sıkıntı var mı?

Bilecik’te çok büyük sıkıntımız yok, onu da ifade edeyim, Bilecik eğitim açısından, problemlerin yoğun olduğu, her şeyin berbat durumda olduğu, çok kötü, içinden çıkılmaz bir durum asla söz konusu değildir. Bilecik’te eğitim gayet güzel, hatta gördüğüm güzel şeylerden biri birçok okulun pansiyonu var. Bakın bu başka illerde olmayan bir imkandır. Bilecik’te öğrenciler için hemen hemen her okulumuzun yanında bir de pansiyon var. Bu Bilecik’e has bir özellik, çok güzel bir şey. Birkaç arsa daha önce okul yeri olarak ayrılmış, ama çok fazla mirasçısı bulunan arsalarımız var, bizim oralarda okullarımızı rahatlatma anlamında, yapacağımız bir iki okul var, onun dışında herhangi bir problem yaşamıyoruz, okullarımızla ilgili. Merkezde fazla okulumuz var mı dönüştürülecek derseniz, şu an merkezde şurayı talep ediyoruz, şurası boş size verelim diyecek herhangi bir okulumuz yok.  Ama yakınlarda daha önce siz de haber yapmıştınız taşımalı eğitime geçilen köy okullarımız var. Oralarda arkadaşlarım buna uygun okullar olduğunu söylediler. Ama merkezde şu an mevcut okullarımız bizim ihtiyacımızı karşılıyor.

Merkez için bunu söyleyebilirim, ama ilçelerdeki durumu zaten arkadaşlarımız hem ilçelerimizde hem merkezde bununla ilgili dönüştürülebilecek okullar, kiralanması mümkün olan yerlerle ilgili müfettişlerimizi görevlendirdik. Şu an onlar bu çalışmaları yapıyor. 

Yakında olur yada ilçelerimizde dershanelerimiz mevcut, bizim oralarda kullanmadığımız okullar olabilir, bunları inceletiyoruz.

Bu fırsatı bize verdiğiniz için teşekkür ediyorum, bir de sorumlu habercilik anlayışınızdan dolayı size teşekkür ederim. Üzüm yemek maksatlı bütün eleştirilere açığız. Gazetecilik vazifenizi yapıyorsunuz, en son bizimle ilgili yapmış olduğunuz haberin veriliş şeklinde herhangi bir tahrik unsuru olmaması beni ayrıca mutlu etti. Bunu da ifade etmek istiyorum. 

Editör: TE Bilişim