Cafer Elmas
Geçtiğimiz Pazar günü Ankara’da gerçekleşen bombalı terör saldırısı sonrası AK Parti Bilecik Gençlik Kolları Üniversite Birimi tarafından Şeyh Edebali Üniversitesi’nde bir protesto yürüyüşü düzenlendi.
Yürüyüşe, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mehmet Turhan, Gençlik Kolları Başkanı Servet Yılmaz, Üniversite Birim Başkanı Ali Özpınar, Genç Memur-Sen Üniversite Birim Başkanı Hüseyin Bunarbaşı ve TÜGVA Üniversite Birim Başkanı Abdullah Düzcan’ın yanı sıra 50 kadar öğrenci katıldı. Yürüyüşün sonunda Öğrenci Otağı önünde toplanan kalabalık, bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada birlik ve beraberlik mesajlarıyla birlikte hükümete de destek verildi.
Şeyh Edebali Üniversitesi tarihinde ilk kez siyasi bir partinin temsilcilerinin katılımıyla basın açıklaması yapılırken, bu durum akıllara “Siyaset üniversiteye girmeye mi başladı?” sorusunu getirdi.
Açıklamanın ardından İstiklal Marşı’nı okuyan grup olaysız bir şekilde dağıldı. AK Parti Bilecik Gençlik Kolları Üniversite Birim Başkanı Ali Özpınar tarafından okunan basın açıklaması şöyle:
“Bu açıklamayı ülkenin vatansever gençleri olarak gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de huzur, sükun ve kardeşlik ikliminin hakim olmasından rahatsız olan odaklarca Ankara Kızılay’da gerçekleştirilen ve onlarca insanımızın ölümüyle sonuçlanan terör saldırısını şiddetle kınıyoruz. İnsanlığa yönelik bu saldırıda hayatını kaybedenlere başsağlığı diliyor tedavileri devam eden yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz. Sabrımızla oynamanız nafiledir, bilinmelidir ki sabrımız kadar metanetimizde güçlüdür.
Tahrik dolu hainliklere asla prim vermeyiz. Birlik ve beraberliğimizi, dayanışmamızı artırmak içinde her türlü mücadeleyi vereceğiz, tüm arzularınızı kursaklarınızda bırakacağız. İç ve dış mihraklarca ülkemizin huzuru ve refahı, birliği, beraberliği kardeşliği hedef alınıyor. Bu durumun farkındayız. Güçlü Türkiye hedefi her dönemde küresel güçleri ve onların yerli iş birlikçilerini rahatsız etmiştir.
Bu rahatsızlık terör eylemlerini provokasyon faaliyet ve sosyokültürel alana yönelik çatışma ve kutuplaşma arayışları olarak tezahür ettirilmiştir. Sözü edilen terör yapılanmaları ve faaliyetleri her birinin faili yada sorumluları farklı olsa da hedefi ortaktır. Hedef bölgesinde huzuru demokratik kültürü kardeşlik ve birlik iklimi ile öne çıkan Türkiye’nin yolunu kesmek güçlü ve büyük Türkiye yolculuğunu sona erdirmektir.
Ayrıca bu provokasyon ve terör eylemlerinden nasiplenmeye çalışan mankurtlara vatanını ve milletini seven bir üniversite gençliği olarak buna fırsat vermeyeceğimizi bildiririz. Sonuna kadar devletimizin bekası için bedel ödeyip, cansiperane bir şekilde terörle mücadele eden Emniyetimizin, Silahlı Kuvvetlerimizin, Hükümetimizin, Devletimizin yanındayız.
Terörün ve teröre dolaylı, dolaysız destek veren yardakçıların ise karşısındayız. Bilinmelidir ki ülkemiz üzerinde ameliyat yapılmasına bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz. Rabbim ülkemizin birliğini ve dirliğini bozmaya çalışanları “Kahhar” ismiyle kahrı perişan eylesin.
Bu tür saldırı ve provokasyonlara tepkimizi ortaya koymak amacıyla tüm üniversiteli kardeşlerimizi duyarlı olamaya ve bizi bir ve beraber yapan al bayrağımızı her yerde dalgalandırmaya davet ediyoruz.”
