AK Parti İl Başkanı Fikret Karabıyık, yeni Anayasa değişikliğinin oylanacağı referandum öncesi gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu.


Bu süreçte Anayasa oylamasını bir siyasi parti propagandası olarak görmenin doğru olmadığını belirten Karabıyık; amaçlarının halkın söz sahibi olduğu atanmışlardan ziyade seçilmişlerin ülkeyi daha iyi yönetebileceği bir format oluşturmak olduğunu belirtti.

Bilecik’in Türkiye genelinin aynası olduğuna da vurgu yapan Karabıyık, Bilecik’te %50’den fazla evet oyu çıkacağı inancında olduklarını da ifade etti.
Referandumun yanısıra devlet memurunun  bu süreçte propaganda yapmasına da değinen Fikret Karabıyık, bunun bir savaş, bir çatışma olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirterek, “biz bunu tasvip etmiyoruz, bu tür söylemlerden kaçınmak gerekiyor. Bürokrasi kendi çalışmalarını yapacak, siyasetçi siyasetini yapacak, herkes kendi işini yapacak” devlet memurlarının siyasi propaganda yapmasını doğru bulmuyorum” şeklinde görüş belirtti.

Son günlerde Bilecik gündeminde geniş yer alan 1 OSB Genel Kurulu’nda Valiliğin istediği yer ile ilgili olarak hayır yönünde oy çıkmasını da değerlendiren Karabıyık, “eğer yer problemini çözmüş olsaydık, yaklaşık yüz milyonluk bir projeyi Bilecik’e kazandıracaktık. 1. OSB’deki sanayiciler farklı algı yarattı. Ben şahsen 1. OSB genel kurulunda çıkan sonuca çok üzüldüm.Vali Beyin B planı var, bütçesi hazır olan bu projeden vazgeçmemiz mümkün değildir” dedi.


16 Nisan’da yapılacak Referandumdan, memurların propaganda yapmasına, 1. OSB Genel Kurulu’nda yaşanan gelişmelere, Söğüt Alan Başkanlığına  kadar  birçok önemli konuda gazetemize açıklama yapan AK Parti İl Başkanı Karabıyık, ile yaptığımız söyleşi gündemde yerini alacak.


Referandumu siyasi parti propagandası olarak görmek doğru değil.Küçük bir ildeyiz zaten kırmaya dökmeye de gerek yok bugün siyaset bir araç asıl amaç hizmet üretmek

Karabıyık; “Referandum sürecine girdik. 16 Nisan’da da referandum yapılacak sandıklar kurulacak halk oylamasına sunulacak. Şimdi bu referandum sürecine ilişkin olarak algının çok doğru ilerlediği kanaatinde değilim. Bunu bir siyasi parti propagandası olarak görmek doğru değil, çünkü zaten bugün mevcut bir Meclis var, Cumhurbaşkanı var. AK Parti böyle bir referandum yapıyor ve kendine bir takım koltuklar elde etmeye çalışıyor gibi bir algı var bu doğru değil bunu özellikle “hayırcı” muhalefet körüklüyor, ne CHP’nin hayır propagandası yapması tam manasıyla, ne de AK Parti’nin evet propagandası yapması tam olarak %100 bunun siyasi olduğunu göstermez aslında bilinmesi gereken talep bir sistem değişikliği.

Çift başlılık ortadan kalkacak

Nedir bu sistem değişikliği çift başlılığı ortadan kaldırmak, 1982 Anayasasıyla dokunulmaz bir Cumhurbaşkanı hem yasama, hem yürütme, hem yargı bütün yetkileri üzerinde toplamış bir Cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlama değişikliği. Bugün bu neden gündeme geldi çünkü bugün biliyorsunuz AK Parti hükümetinin de bir 15 yıllık iktidar süreci var, bir istikrar var o yüzden bugün bunun gerekliliğine insanlar tam manasıyla ikna olamıyor ama AK Parti öncesi hükümetlerde biliyorsunuz her mitingte konuşurken söylüyoruz hükümetlerin ortalama ömrü 15-16 ay şeklinde matematiksel olarak bunların hepsini seçime düştüğünüzde 5-6 aylık bir çalışma süresi kalıyor.


İstikrar problemi var


Yani burada istikrar problemi var. Bu istikrar problemini bugün güçlü bir iktidar çözebilir sonuçta Cumhurbaşkanlığı sistemi başka formatlarda Turgut Özal zamanında, Süleyman Demirel’de, Necmettin Erbakan’da, Alparslan Türkeş’te herkes bütün geçmiş liderlerimiz ülke yönetimimiz bunun olması gerektiği beyan etmişler.


Böyle güçlü hükümetler olamadığı için bunu hiçbir zaman Meclis’ten geçiremediklerini düşündükleri için anayasa değişikliğini gündeme getiremediler. Biz bugün yeterli çoğunluğu MHP ortaklığında sağlandığı için bu değişiklik bugün olursa yarın güçlü bir lider çıkmaması halinde, %50 ve üzeri oy alabilecek bir lider çıkmaması halinde, tek başına bir hükümet çıkmaması halinde ortaya çıkacak problemleri çözme adına gündeme getirdik. İnsanlar bugün için yapılan bir değişiklik olarak algılıyorlar ama AK Parti iktidarından sonra, Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir iktidardan sonra ortaya çıkabilecek bir koalisyon tehlikesini ortadan kaldırmak için daha ziyadesiyle gündeme getirildi.


Burada tabi biz demokrasi ile yönetilen bir ülkeyiz bugün bu talebimiz de demokrasiyi daha ileri aşamaya, halkın söz sahibi olduğu atanmışlardan ziyade seçilmişlerin ülkeyi daha iyi yönetebileceği bir format oluşturmaya çalışıyoruz.


Herkes kendi işi ile uğraşmalı


Yasamayı ve yürütmeyi daha güçlü, birbirinden bağımsız, herkesin kendi işiyle uğraştığı işte Bakanın sadece icraatlarla uğraştığı, milletvekillerinin Meclis’te halktan gelen talepleri kanunlaştırmak ile uğraştığı bir merci haline getiriyoruz.


Dünyada bunun bir sürü örnekleri var biz bunu rüyamızda görmedik sonuçta uygulanmış örnekleri var. Ekonomi nasıl güçlenecek diye soruyorlar ekonomi burada istikrar ile güçlenecek bugün AK Parti hükümeti görüyorsunuz inanılmaz yatırımlar yapıyor. Bilecik’te bile milyar dolarlık yatırımlar yapılıyor bunu hepimiz görüyoruz yaşıyoruz yapılmaya da devam ediyor bu parti bu parayı şapkadan çıkartmadı, IMF’ye ödediği dış borcu şapkadan çıkardığı parayla ödemedi sonuçta bu halkın kaynağıyla öz kaynağıyla ödedi.  Bu istikrarla oldu, istikrar ekonomiye olan güveni arttırdı bu da yurtdışından gelen yatırımları teşvik etti ve ekonomiye olumlu yönde etki sağladı. O yüzden biz bu süreci önemsiyoruz ama daha ziyade bunun daha bağımsız daha sivil platformlarda insanlar tarafından tartışılması ve neden evet demeleri ve neden hayır demeleri gerektiğini anayasa değişikliği kitapçıklarından öğrenmelerini talep ediyoruz.


Bizim burada görevimiz tüm Bilecikli hemşerilerimize 148 binin tamamına bunu anlatmak, tebliğ etmek takdir milletimizindir bugün evet de çıksa, hayır da çıksa mevcut sistemde ne Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığıyla, ne Binali Yıldırım’ın Başbakanlığıyla, ne de AK Parti’nin  iktidar durumuyla alakalı bir değişiklik söz konusu değil.


Biliyorsunuz 2019 seçimlerine kadar dediğim gibi biz bunu talep ettiğimizde zaten dokunulmaz bir Cumhurbaşkanımız vardı, düşünün Anayasa o kadar güçlü yetkiler vermiş ki şuan Cumhurbaşkanımız şehrin merkezinde bir adam öldürse yargılayamıyorsunuz yani bir tek vatana ihanet kanunundan yargılanabiliyor. Biz bunu daha demokratik bir hale getirmek istiyoruz her şeyden ziyade.


AK Parti’den sonra, Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir liderden sonra, AK Parti hükümetinden önce yaşadığımız koalisyon tehlikesini bunun sağlayacağı istikrarsızlığı engellemek için. Yoksa bugün istikrardan yana bir problemimiz yok.


Siyasi partiye üye Cumhurbaşkanımız olacak


2019’a kadar hiçbir şey değişmeyecek sadece yasa bu hakkı tanırsa bir siyasi partiye üye olan bir Cumhurbaşkanımız olacak sonuçta halk tarafından seçilmiş bir Cumhurbaşkanının siyasi partiye üye olmadan zaten teşkilat çalışmalarını ya da halka anlatma çalışmalarını yönlendiremez. Belki yarın referandumdan evet çıkarsa belki partiye üye olabilen bir Cumhurbaşkanımız olacak. Hayır çıkarsa da hiçbir şey değişmeyecek hayatımızda bugün.

 Hayır çıkarsa iç savaş çıkacak gibi söylemler doğru değil,

Hayır çıkarsa iç savaş çıkacak gibi söylemler doğru değil,O Manisa İl Başkan yardımcımızın böyle bir konuşması olmuş ben de medyadan öğrendim, bu arkadaşı tanıyoruz tabi onun da konuşması biraz kesilerek halka yansıtılmış. Mesela biz AK Parti siyasetçileri olarak, 7 Haziran seçimlerinde bir hükümet kuramadık. Burada bir iç savaş mı çıktı. Böyle bir şey söz konusu değil tabi. Oradaki arkadaşın söylediği şey uzun metrajlı daha farklı bir konuydu ama yanlış anlaşılmış tabi bu tür söylemlere de dikkat etmek gerekiyor, konuşmalara dikkat etmek gerekiyor.Bizim amacımız bunu siyasetçiler olarak insanlara anlatmak. Neden evet demeliler? Ne değişiklik talep ediliyor? AK Parti’nin düşüncesi ne? Bunları insanlara anlatmak.

% 50’den fazla EVET çıkacağına inanıyorum

Şimdi tabi halkın nabzıyla alakalı her seçimin kendine ait bir kamuoyu gündemi var buradaki kamuoyu gündeminde Türkiye genelinde ve Bilecik’te %50’den fazla evet oyu çıkacağı inancındayız ama dediğim gibi bu bir Belediye Başkanlığı seçimi değil, bir AK Parti propagandası beklemesin kimse. Biz ulaşabildiğimiz herkese bunu anlatacağız ve sonucu hep beraber sandıkta göreceğiz. Burada bir rakam telaffuz etmenin de çok doğru olduğunu düşünmüyorum.
Bilecik seçimleri seviyeli geçer 

Türkiye genelinde de aynı. Bilecik aşağı yukarı Türkiye genelinin aynası. Seçimlerde yine Türkiye ortalamasında yaşanan genel havanın Bilecik’te aynı iklimde geçeceği düşüncesindeyim. Biz bütün siyasi partilere özellikle hükümette bulunan MHP’nin İl Başkanı olsun, CHP’nin İl Başkanı olsun, onlar çok kıymetli abilerim hocalarım çok sevdiğimiz insanlar.


Bilecik insan profili olarak diğer illere göre sakin ve huzurlu bir kent. Türkiye sıralamasında insan profili olarak belki bu konuda nadir huzurlu illerden bir tanesiyizdir. Bilecik'te seçimler seviyeli ve huzurlu geçer.İnsanlar burada siyasette olsun, diğer rekabet unsurlarında olsun birbirilerini kırmadan dökmeden bir şeyler yapmaya gayret gösteriyorlar. Küçük bir ildeyiz zaten kırmaya, dökmeye de gerek yok bugün siyaset bir araç asıl amaç hizmet üretmek. CHP’nin İl Başkanı, MHP’nin il ve ilçe başkanları olsun hepsiyle zaten düzenli olarak görüşüyoruz. Bir aile ortamında bu işi sürdürüyoruz, fikirlerimize saygı gösteriyoruz her şeyden ziyade. Bu şekilde tavır göstermemiz de seçmene yansıyor tabi. Biz her zaman biraraya geliriz, aramızda bir problem yok. Bilecik’te de daha evvel böyle bir problem yaşanmadı diye biliyorum zaten. Sürekli istişare yapıyoruz yani biz iktidar partisiyiz şöyle yaptık olacak, biz ana muhalefet patisiyiz böyle yaptık olacak gibi bir durum söz konusu değil kesinlikle.


Devlet Memurlarının siyasi propaganda yapmasını doğru bulmuyorum. Bürokrasi kendi çalışmalarını yapacak, siyasetçi siyasetini yapacak, herkes kendi işini yapacak


Bu halk oylaması kısmındaki söylemleri siyasi görmemek lazım. Halk oylamasıyla alakalı olan kısımlarını ama onun dışında, herhangi bir siyasi görüşle alakalı bir devlet memurunun  siyasi propaganda yapmasını ben doğru bulmuyorum.

Burada eğer bir bürokrat AK Parti siyasetine yakın ise, AK Parti’li seçmenle aynı düşüncelere sahip ise mevcut bulunduğu konumda yapabileceği en güzel iş çalışmalarına o yönde hız ve gayret vermek ama tabi bürokrasi kendi çalışmalarını yapacak, siyasetçi siyasetini yapacak, herkes kendi işini yapacak.

Bununla ilgili siz gündeme getirdikten sonra sayın Vali bey bununla ilgili bir açıklama da yaptı gerekli incelemeleri yaptıklarını söyledi. Referandumla ilgili olan söylemleri siyasi algılamamak lazım evet diyen için de, hayır diyen için de. Bu paylaşımı gazetede gördüm, yazı hafızamda  şu an yok çok hatırlamıyorum ama, buradaki söylemlerin gelen şikayetlerde çok ayırıcı olduğu yönünde biz ayrıştırıcı söylemlere karşıyız bunu zaten Başbakan Yardımcımız Numan bey açıkladı. Sayın Devlet Bahçeli açıkladı, dönem dönem CHP Başkanı bu tür söylemlerde bulunuyor bütün siyasi parti organları aynı mercideler, aynı fikirdeler bunun bir savaş, bir çatışma olarak gösterilmesi doğru değil. Biz bunu tasvip etmiyoruz zaten, bu tür söylemlerden kaçınmak gerekiyor.


Tabi sizin gazetenizden okuduğuma göre bunun bir yazıdan kopyalanıp yapıştırıldığını bunu detaylı olarak okuyup okumadıklarını bilmiyorum ama bu bürokratik bir konu bürokrasiyle ilgili idare amirimiz konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapıyor. Bunu ben  AK parti il bakanı Fikret Karabıyık olarak söylüyorum, bu referandumda evet, hayır oylaması siyasi olarak görmüyorum. Bu bağlamda da  devlet memurlarında  siyasi paylaşımlar yapmasını doğru bulmuyorum.


'1.OSB 'deki sanayiciler farklı algı yarattı. Eğer biz yer problemini çözmüş olsaydık yaklaşık 100 milyonluk bir projeyi Bilecik’e kazandıracaktık”


OSB’deki yerle ilgili Vali beyin çalışmasını duyduğumuzda İl Başkanı olarak takip ettim. Bu konunun doğruluğu konusunda istişareler, teknik incelemeler yapacak argümanlar, ekipmanlar Valilik’te var yer seçimi teknik olarak yapılıyor.


Bu yüzden yerin doğruluğunu, yanlışlığını tartışacak teknik bilgim olmadığı için bu konuyla ilgili bir şey söylemeyeceğim ama, buranın Bilecik’e Valilik, Adliye ve Emniyet binası olarak 3 tane kamu kurumunun yatırımı için Maliye Bakanlığı’ndan bütçe ayrıldı, eğer biz yer problemini çözmüş olsaydık yaklaşık 100 milyonluk bir projeyi Bilecik’e kazandıracaktık.


OSB’nin girişimde bulunduğu atıl alanın kesinlikle verilmesi gerekiyordu. Valiliğe, kaldı ki Valilik bu yeri talep ederken OSB’nin içerisinde ve farklı yerlerle takas edilebilir diye aleni bir şekilde söyledi. Ama orada bazı sanayiciler birkaç tane ben kendi tanıdıklarımı da aradım. Bu konuda Vali beye destek verirseniz Bilecikli bir kardeşiniz olarak Bilecik’in gelişmesine dair olumlu bir adım atmış olacaksınız diye anlatmaya çalıştım. Ama OSB yöneticileri  bir akıllık yaptı  bu işi Genel Kurula götürdü, Genel Kurul’da bir takım girişimlerde bulundu ve hayır yeri vermiyoruz şeklinde bir karar çıkmasını sağladılar.


Ben iktidar partisinin İl Başkanı olarak şahsen üzüldüm açıkçası. Bilecik’in geleceğine ket vurulmuş bir hamle olarak görüyorum. Evet bu projeden vazgeçilmedi başka bir yer olabilir, başka bir alan olabilir, bu bütçemiz duruyor ama bu bütçeyi bu yıl içerisinde bu yer tahsislerini yapmamız lazım.


Bu Bilecik için önemli bir proje. Bilecik’in geleceğine çok büyük katkı sağlayacak bir proje. 100 milyon demek bugün Bilecik ekonomisine çok büyük bir katkı sağlaması demek. Burada tabi OSB neden böyle bir algı yarattı, neden kullanmadıkları atıl bir alanı vermekten imtina gösterdi tabi bunu bilmiyoruz. Farklı dedikodular var. Buraya Valilik binası yapılırsa yarın diğer alanlara da devlet el koyar gibi. Burada devletin 1. OSB’nin tamamına el koyma gibi bir isteği olsa bunun Genel Kurula götürmesine müsaade etmez yani. Sanayiciler farklı algı yarattılar.


Bu araziler gökten zembille inmedi sanayiciler İstanbul’dan da getirmedi bu toprakları bu arazilerin tamamı Bilecikli hemşerilerimizindir. Pelitözü Köyü vatandaşlarımızın arazisiydi zaten. İnsanlar bu arazileri verirken, Bilecik’e bir yatırım olsun OSB kurulsun, fabrika açılsın, çocuklarımız burada çalışsın insanlara ekmek kapısı olsun diye verildi ve Vali bey bu yeri isterken Bilecikliler için verimli olsun, atıl olan alan kullanılsın diye istedi ama sanayicilerimiz bunu uygun görmediler. Keşke uygun görselerdi ama sanayiciler istemedi diye bu yatırımlar geri mi gidecek hayır bu yatırımlar ile ilgili yeni çalışmalar yapılacağı inancındayım ben.


Biz siyasiler olarak Bilecik lehine ne kadar katkı sağlanıyorsa bunları desteklemek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Ne kadar bütçesine artı bir değer sağlayacaksak ne kadar katma değer üretebileceksek, bunlar için gece gündüz çalışıyoruz. Ama OSB’nin bu yeri vermemesine şahsen üzüldüm. Böyle bir oylamada da olumsuz bir sonuç çıktı. Bundan sonraki süreçte biz yatırımdan vazgeçmeyeceğiz Sayın Valimizi, bu konuda  biz de destekliyoruz çok düzgün bir Valimiz var bizim de sahip çıkmamız gerekiyor. Dediğim gibi bu teknik bir konu Belediye ile Valilik arasında görüşülecek bir konu.


Alan Başkanlığı Söğüt Birliği sağlandı

“İnşallah 2017 yılı tarih ve kültür açısından Bilecik’i bir başkent haline getirecek projelerin yeraldığı bir dönem olacak”

Şimdi birde biz önceki dönemde Söğüt Alan Başkanlığı şeklinde bir konu gündeme getirmiştik. Bu konuda Kültür Bakanımızın Bilecikli olması hasebiyle Bilecik’imize çok güzel yarınlar geleceği yönünde bilgiler vermiştik. Alan Başkanlığı ile ilgili konuda sağ olsun Vali bey gerekli girişimi yaptı, bütün prosedürü halletti bizim bu Alan Başkanlığı dediğimiz sistemi kurdu ve Söğüt birliği sağlandı başkanlığını da Vali bey sağlıyor.


İlimize hayırlı uğurlu olsun bütün çalışmalar bütün Bilecik ilindeki tarihi ve kültürel çalışmalar büyüyecek. Bakanlığımız da bu konuda bize destek sözü verdi inşallah önümüzdeki günlerde Kültür Bakanlığı’nın Bilecik tarihine geçeceği projelerle yeniden görüşeceğiz diyorum. İnşallah 2017 yılı tarih ve kültür açısından Bilecik’i bir başkent haline getirecek projelerin yer aldığı bir dönem olacak
 dedi.

 

Editör: TE Bilişim