Atatürkçü Düşünce Derneği Bozüyük Şubesi, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı Bozüyük merkezde açtığı stantlar ile vatandaşlardan imza topladı.

ADD binası önünde “Şeker Fabrikaları Cumhuriyetin Kalesidir Satılamaz!” pankartı altında açılan stantlarda toplanan imzaların genel merkez aracılığıyla gerekli mercilere iletileceğinin bilgilendirmesi yapılırken, birçok kişiden de imza alındı.

"Emperyalist ülkeler her özelleştirmede ülkemizin üzerinde bir kartal edasıyla beklemektedir"

ADD Bozüyük Şubesi Başkanı Özen Sevgili, imza kampanyasına ilişkin yaptığı açıklamada; özelleştirme adı altında Cumhuriyetin ekonomik kazanımlarının bir bir yok edildiğini savundu. Başkan Sevgili açıklamasında şunları söyledi:

“Kurtuluş savaşı sonrası, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Siyasi ve askeri başarılar ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik başarılarla süslenmezse meydana gelen zaferler sürekli olamaz” ve “Milli ekonominin temeli, ziraattır” tespiti ve öngörüsü ışığında ülkemizin kalkınmasına ve toplumsal ihtiyaçların giderilmesine yönelik pek çok fabrikanın temelleri atılmıştır. Ve bunlardan Alpullu Şeker ve Uşak şeker fabrikaları da bunların ilklerindendir ve neredeyse Cumhuriyetimizle yaşıttırlar. Cumhuriyet top yekün bir aydınlanma, kalkınma süreci olduğundan, kurulan bu ve benzeri fabrikaların, iç talebin karşılamasının yanı sıra, bölge insanının refahına, modern tarımın ve hayvancılığın gelişmesine, iç göçün frenlenmesine ve yöre insanının sosyal ve kültürel dokusunun geliştirmesine de hizmet etmeyi amaçlamıştır.

Kısacası kurulan her fabrika, yöre halkının Cumhuriyetin erdemleri ile buluşması için oluşturulmuş kutsal mekânlar niteliğindedir. Günümüz Türkiye’sinde ise, İktidar, tüm bu kazanımları birer birer, yok saymayı, kapatmayı, satmayı temel ilke haline getirmiştir. Üretmeyen toplumlar yok olur giderler, iktidarın her kamu malını özelleştirerek yok olmasının önünü açmasını anlamak mümkün değildir.

Şeker fabrikalarımız sadece şeker üretmekle kalmamakla birlikte özelleştirilmesi halinde zincirleme olarak fabrika çalışanlarını, şeker pancarı üreticilerini, besin değeri yüksek ve ucuz olduğu için, pancar posasını kullanan besicileri, taşıma sektöründe çalışanları, şeker girdisi ihtiyacı olan pek çok işletmeyi ve nihayet biz tüketicilerin sağlığını doğrudan ve olumsuz etkileyeceğinden dolayı, alınan bu karar bir an önce geri çekilmelidir. Daha önce kapatılan Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu ve Meraların yağmalanmasının sonucu, saman, et ve süt ithal eder duruma gelinmiş olmasından ders alınmamış ki, şimdi de özelleştirme adı altında tarıma, hayvancılığa ve insan sağlığına son darbeyi vurmaya hazırlanmaktadırlar.

Özelleştirme adı altında Cumhuriyetin ekonomik kazanımlarını yok ediliyor, şimdide 14 şeker fabrikasını feda ediyor. 3 Nisan ile 18 Nisan 2018 tarihleri arasında yapılacak 3 gurup ihale ile tarımsal sanayinin can damarı ile şeker pancarı üretiminin hayat damarları koparılırken, GDO’lu tatlandırıcı üreten emperyalist şirketlerin önü açılıyor. Bu gerçekleşir ise Ülkemizde Üretim merkezlerinin yerini tüketim tapınakları alacaktır. Ülkede yıkıma uğrayan şeker sektörünün yerini ise GDO’lu tatlandırıcılar alarak Türk halkı doğacak hastalıklarla ilaç tekellerinin insafına terk edilecektir.

Bizler geleceğimiz olan nesiller için buna sessiz kalmayarak bugün bir imza kampanyası gerçekleştirdik ve dedik ki: “ Şeker Fabrikalarımız Cumhuriyetimiz Kalesidir satılamaz!” Toplanan imzaları genel merkezimizin aracılığı ile gerekli mercilere ulaştıracağız. Tarih yaşanmışlıkları hep kaydeder bu günleri de bu emperyalist oyunlara ortak olanları da sesiz kalanları da kaydediyor. Hepimizin ileride çocuklarımızın, torunlarımızın yüzlerine bakacak yüzümüz olmalı. İşçisiyle, sendikasıyla, çalışanlarının aileleri ile, pancar üreticisi ile, tüketicisiyle, siyasal partisiyle, demokratik kitle örgütüyle direnecek ve Cumhuriyetin bu ilk ekonomik kalelerini emperyalizmin insafına terk edilmesine müsaade etmeyeceğiz.

İktidarlar halka kulaklarını tıkayıp uyarıları ikazları dikkate almazlar ise bu ülkede hain tuzaklar hiç bitmez. Emperyalist ülkeler her özelleştirmede ülkemizin üzerinde bir kartal edasıyla beklemektedir. Türkiye genelinde Şeker Fabrikaları için ses verenlerin seslerini iktidarın duyması temennisiyle. Bir kez daha Şeker Fabrikalarımız Cumhuriyetimizin Kalesidir satılamaz! Diyoruz.”

Editör: TE Bilişim