Korkmaz Kesik

Geçtiğimiz günlerde Karadeniz’deki NATO tatbikatı sonrasında dört gündür İstanbul Sarayburnu’nda demirleyen USS ROSS (DDG71) adlı ABD savaş gemisinde görevli 3 askerlerin başına Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve İşçi Partisi Öncü Gençlik üyeleri çuval geçirdi. Olayla ilgili 12 kişi gözaltına alındı. İşçi Partisi Bilecik İl Başkanlığı tarafından yapılan eyleme destek açıklaması geldi. Yayınlanan açıklamada TGB ve öncü gençliğinin eyleminden dolayı "arkadaşlarımızı kutluyoruz” ifadesi kullanıldı.  İşçi Partisi Bilecik İl Başkanlığı tarafından yayınlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İşçi Partisi Öncü Gençlik İstanbul yöneticileri ve üyeleri olan bir grup arkadaşımız, çuval eylemi nedeniyle gözaltına alındılar. Gençlik yöneticilerimiz, Emniyet ifadelerinde, şiddet eyleminde bulunmadıklarını, ABD’nin Türkiye’yi bölme girişimine karşı gençliğin duruşunu gösterdiklerini belirttiler.  Arkadaşlarımızı kutluyoruz. Gençlik, görevini yapmaktadır. Onlara bugün bütün milletimiz güven duymaktadır.

ZAMANLAMA TAM YERİNDE

Başa geçirilen çuvala baktığımız zaman, bu eylem 4 Temmuz 2003 günü Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirilmesine bir yanıt olarak görülebilir. O yönü de var kuşkusuz. Ancak eylemin zamanlaması dünden çok bugünle ilgilidir. ABD askeri artık Türkiyemizle cephe cepheye gelmiştir. Ayn El Arap’ta ABD bombardımanı PKK’yı kurtarmak içindir. PKK ise, Türkiyemizi bölmeye kalkan terör örgütüdür. Genelkurmay Başkanı, daha birkaç gün önce, dış güçlerin Türkiye’de kalkışmalar tertiplemesine karşı hazır olmak gerektiğine işaret etti. ABD yetkilileri ve uzmanları ise, artık Türkiye’yi hedef aldıklarını açık açık söylüyorlar.

KILIÇLA GELİYOR

ABD Büyükelçisinin çuval eylemi üzerine yayınladığı açıklamada, Türk halkının konukseverliğinden söz ediliyor. Doğrudur. Bizim halkımız elinde gülle gelenleri gülle karşılar. Ama kılıçla gelen, çuvala değil kılıca da hazır olmalıdır.

ABD artık Türkiye’nin üzerine kılıçla geliyor. Hem sınırdan silah gösteriyor, hem de içerden. Bu durumda çuval, tarihsel bir uyarı olmaktadır. ABD, Suriye’de yenildi. Ayn El Arap’taki piyon savaşında bir kez daha yenildi. Üçüncü bir yenilgi daha istiyorsa, Türkiye bunu başaracak birikime fazlasıyla sahiptir. Türkiye’nin direnci bir başka olur. Bunu herkes bilmektedir kuşkusuz. Bölücü terörü silahla ve her imkanla desteklediğini her gün ilan eden ABD’nin bu süreci güle oynaya götürebileceğini düşünmesi büyük yanılgı olur. Türkiye barışçı yoldan bölünemez, silahla da bölünemez. Bunu anlayacaklardır.

DOSTLUĞUN İKİ KOŞULU

ABD, artık başta Türkiye olmak üzere Batı Asya ülkelerinin toprak bütünlüğünü kabul etmek durumundadır. Kabul etmezse, sonuçlarına katlanacaktır. Biz Türk milleti olarak ABD ile düşmanlık istemiyoruz. Ancak dostluk için ABD’nin iki koşula saygı göstermesi gerekiyor:
Bir: Vatanımızı bölemezsiniz!
İki: Cumhuriyetimizi yıkamazsınız!”

Editör: TE Bilişim