Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar günü programı düzenlendi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda; toplumsal cinsiyet, Kadınların hukuk alanında karşılaştığı sorunlar konularında sunum yapıldı.

8 Mart Dünya Kadınlar günü hakkında konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Muhammed Akgül, Türk toplumunda kadının yerine vurgu yaptı. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere, pek çok hakkı kanunlara dayandırarak verdiğini söyleyen Akgül, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“İşçi kadınlarının çalışma saatleri ve ücretlerinin düzenlenmesi amacıyla 8 Mart 1857’de başlattıkları mücadele, bugün dünyada, kadınların hayatın tüm alanlarında yaşadıkları ayrımcılığın ortadan kaldırılması amacıyla yapılan çalışmaların değerlendirildiği, daha eşit bir dünyada aşama isteklerinin simgesi bir gün haline gelmiştir.

Aslında bundan yüzyıllar önce Yüce Peygamberimiz Hazreti Hutbesi'nde, insanların bir birleri üzerinde olan haklarından özellikle de kadınların haklarından tarihi anlamda ilk kez resmi olarak bahsetmiş ve 1400 yıl önce kadın hakları ile ilgili ilk yazılı kuralları oluşturmuştur.

Yine 20. Yüzyılın başında Ulu önder Atatürk, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere, pek çok hakkı kanunlara dayandırarak verirken bu konu da dünyanın pek çok gelişmiş ülkesine de ilham kaynağı olmuştur. Bütün bu mücadelelere ve kazanımlara rağmen eğitimli de olsa, ülke gelişmiş de olsa gelişmemiş de olsa kadınlara yönelik baskı, şiddet, mobbing gibi haksızlıklar halen devam etmektedir.

Kadınların yürüttükleri mücadelenin temelinde, dünyanın her tarafında yüz yıl önce olduğu gibi, bugün de eşitlik için, bağımsızlık için, seçme ve seçilme hakkı, günlük çalışma saatlerinin, koşullarının ve ücretlendirmenin kadınların özelliklerine göre, yeniden düzenlenmesi gibi konular, yani daha iyi yaşam koşulları elde edebilmek için mücadeleleri devam etmektedir.

Bütün insanlık olarak, duygu dünyamız ve iç alemimize bir göz atacak olduğumuzda, kadınlarımızın, fiziksel olarak narin yaradılışlarının altında, aslında engin bir dayanıklılık, üretkenlik ve derinlik barındırdıklarını görmek, hiç de zor olmayacaktır. Bu özelliklerinden dolayı, insanlığın kalbi de, duygusu estetiği de kadınlarımız değil midir?

Toprağın suya, balığın denize, gülün bülbüle, siyahın beyaza yakıştığı gibi dünyanın yakışanıdır kadın. Hayatın rengidir, ahengidir. Anadır, bacıdır, eştir, gerektiğinde kahraman, gerektiğinde önder, gerektiğinde şehiddir kadın. İlk insan Adem’in eşi, elmanın diğer yarısıdır. Evliliğin anlamı, çocukların anası, öğretmenidir. Sadakatin, saadetin, kanaatin timsalidir kadın.

Kadın Hz. Havva’dır, kadın Hz. Sümeyye’dir, kadın Hayme Ana’dır, kadın Şerife Bacı’dır, kadın gönlümüzün ilacı, başımızın tacı, gözümüzün nurudur. Günlük hayatın koşuşturmacası sırasında, belki de hayatın gerçek anlamını unuttuğumuz zamanlarda, aslında hayatın temelinin sevgiden ibaret olduğunu bizlere hatırlatan analarımız, kızlarımız, eşlerimiz yani bütün kadınlarımız değil midir?

İnsanlar arasında var olan güzel hasletler ve özellikle de sevgi, aslında Yüce yaradanın kendi özelliklerinin, insanlardaki minicik yansımaları değil midir? Fakat ne yazık ki akli ve vicdani dengesi olmayan sevgi yoksunu bazı insanlar tarafından gerçekleştirilen şuursuz olaylar, bize hala çalışılacak pek çok işin olduğunu göstermektedir. Ahlak ve maneviyat eksikliği olarak görülen bu olaylara nokta koymak da, yine önce ana olan kadınlara sonrada onların yanında olduğumuzu gösterecek bize, Türk toplumuna düşmektedir.

Program sonunda Bilecik’te en çok kadın işçiye istihdam sağlayan işverene plaket takdim edilirken Kadın ve Emek konulu fotoğraf yarışmasında dereceye giren yarışmacılara ödülleri verildi.

Editör: TE Bilişim