45 yıllık köklü geçmişiyle Bilecik’te fırın sektörünün öncülerinden olan Yıldız Ekmek Fırını; hem mutfakta, hem masa başında ter döken Hüseyin Yıldız’ın emeğiyle kalite ve tecrübenin farkını yaşatıyor.

1976 yılında Karabük’ten Bilecik’e gelen Hüseyin Yıldız, 45 yıldır gururla taşıdığı baba mesleğini Bilecik’te Yıldız Ekmek Fırını ile yaşatmaya devam ediyor. Bilecik’te yalnızca 3 fırının olduğu 45 yıl öncesinden bugüne zamana yenilmeden, “Yıldız Fırın” markasını hafızalara kazıyarak nasıl geldiğini gazetemize anlatan Hüseyin Yıldız, her zaman olduğu gibi yine işinin mutfağına inerek Ramazan ayının vazgeçilmezi olan pide yapımını ve inceliklerini de uygulamalı olarak anlattı.

“Fırıncılık deyip geçilmemesi lazım”

Karabük’ten Bilecik’e geliş süreci ve sonrasında Yıldız Ekmek Fırını markasını yaratma hikayesini anlatan Hüseyin Yıldız, severek yaptığı mesleği ile ilgili işletmede hem patron hem de işçi olduğunu belirterek şunları söyledi:

“İlk Belediye fırınına kiracı olarak geldik.1985 yılına kadar orada devam ettik.1985 yılından sonra Devadağı’nda ilk defa kendi fırınımızı yaptık. Yaklaşık 1998 yılına kadar orada devam ettik. Daha sonra oradan da şuan ki Gazipaşa Mahallesi’ndeki kendi yaptığımız yerimize geçtik, 3 kardeş devam ettik. Fakat 2010 yılında kardeşlerim bizden ayrıldı. Onlar başka sektörlere geçti. Ben fırıncılıkta karar kıldım ve fırıncılığa devam ettim, hala da devam ediyorum. 45 yıl önce Bilecik’e geldiğimizde burada 3 tane fırın vardı. 45 yıl zarfında şu an belki 20’nin üzerinde fırın var ama bir o kadarda fırıncı gelip gitti. Çünkü işine sahip çıkmazsan, mesleğini hakikaten sevip geceni gündüzünü bu işe vermezsen bu işte muvaffak olmak öyle kolay değil. Çünkü geçmişte de gördük bu işe özenen çok insanlar çıktı. Bilecik'te bir çok insan bu işe soyundu fakat muvaffak olamadı. Bunu başarabilmek için meslekten gelmek gerekiyor. İşin mutfağını çok iyi bilmek gerekiyor. Herkes bizim mesleğimizde hesap yapar ama doğru hesabı kolay kolay kimse tutturmaz. Mesleğimiz gerçekten zor. Biz bunu anlatmakta zorluk çekiyoruz. Özellikle Türkiye'de her şeyin fiyatı değişirken, ekmeğin fiyatını değiştirmek kadar zor bir şey yok. Doğalgaza, petrole, una ve suya her şeye çok rahatlıkla zam yapılabiliyor ama ekmeğe geldiği zaman birileri diyor ki “sen yapamazsın.” Bu doğru değil bence eğer Türkiye'de Serbest Piyasa Ekonomisi varsa ekmekte de olmalı. Fakat ekmekte ben bildim bileli hiçbir zaman Serbest Piyasa Ekonomisi olmadı. Özellikle de şu Ramazan ayında pidenin 1.75TL olması hiç doğru bir şey değil. Herkes derki fırıncı çok para kazıyor. Fırıncı para kazanıyor evet, kazanmalıdır da. Sektör kazanmazsa ayakta duramaz zaten. Biz 45 yılı aştık ama bu 45 yıl içerisinde bizim içimizden belki 20-30 kişi bu işten iflas etti ama biz hiçbir zaman işimizden vazgeçmedik, hep severek yaptık işimizi. O yüzden yani fırıncılık deyip geçilmemesi lazım.”

“Bu işin sırrı kaliteye özen vermek iyi un, maya ve işçilik”

Ramazan ayında iftarların vazgeçilmezi sıcak pidenin yapılışını da anlatan Hüseyin Yıldız, “öncelikle iyi bir pide yapmak için iyi bir ununuzun olması gerekiyor. Akabinde bu illa iyi bir ustalık gerektiren bir şey. Herkesin yapabileceği bir şey değil pide. İyi un, iyi işçilik, teknolojide varsa her zaman için iyi bir pide çıkartma şansın var. Ama bunun bir ayağı eksik olursa örneğin un kalitesiz olursa veya usta acemi olursa iyi bir pide alma şansın yok bu işin sırrı iyi un, maya ve işçilik” dedi.

Hüseyin Yıldız, pidenin yapılışını ise kısaca şöyle anlattı: “Önce kazana suyumuzu aldık. Daha sonra unumuzu eledik. Şimdide unu kazana attıktan sonra hamuru yoğurmaya başlayacağız. Pide ekmek yapımına göre daha farklı. El emeği daha fazla olan bir şey. Makineye attığımız hamur 3 dakika yavaş 18 dakika hızlı dönecek. Sırası ile ilk önce ekşi mayamızı atacağız, paket mayasını atacağız arkasından mayayı yedikten sonra tuzu ve şerbetini vereceğiz. Hamur olduktan sonra otomatik tartı makinesine koyacağız hamuru tartacağız tezgahımızın önünde şekil vereceğiz, ondan sonra paletlere koyacağız. Daha sonra dinlenme odasında dinlendirten sonra tırnağımızı vurup fırına atacağız.”

Editör: TE Bilişim