Milliyetçi Hareket Partisi İl Genel meclis Üyesi Tevfik Özütürk, Eylül ayı il genel meclis toplantısında Ak Partili Ertuğrul Torun’la aralarında yaşanan tartışmaya ilişkin bir basın açıklaması düzenledi. MHP İl Başkanlığında gerçekleşen basın toplantısında Tevfik Özütürk şu açıklamalarda bulundu:


“Geçen Ağustos ayı toplantısında meclise Küplü ile ilgili bir önerge vermiştim. Bu önergenin görüşülmesinde bazı tatsız olaylar, gergin bir ortama girdik. Bunun ile ilgili açıklama yapmak istiyorum. Bizler aday olurken insanlarımızın karşılaştıkları sorunları elimizden geldiğince çözmeye ve çözmeye çalışırken de refah seviyesini arttırmak için gayret sarf etmeyi hep söyledik. Toplumlara fayda sağlamayan, insanın ön plana çıkmadığı hiçbir şeyin önemi yoktur dedik. Ortamın gerilmesinde Tuzaklı Köyü köprüsü bahaneydi. Ben kısaca köprüyü anlatayım. Köprü 1970 yılında yapıldı ve 44 yılı geride bıraktı. Köprü yapıldığında şimdiki gibi 45 tonluk araçlar yoktu. 20-25 tonluk araçlar vardı ve köprü de 25 tonluk kapasitede yapılmış. Zaman içinde köprü miladını doldurmuş. Kapasite olarak yetersiz kalmış, köprünün ayaklarında gelen aşınmalar giriş ve çıkışındaki dolgu boşalmaları tehlike arz etmeye başlamış, yüksek tonajlı araçların geçemeyeceği gibi domates yüklü araçların geçişine engel teşkil etmiş ve köprü yapımı zorunlu hale gelmiş. Tuzaklı köyünde mermer ocakları da var.  Bu araçların geçişleri yasaklanmış ama 25 ton domates alan 43-45 ton tırların geçişine tehlikeyi göze alarak müsaade edilmiş. Köylülerin talepleri üzerine köyün durumunu da bildiğim için yazılı önerge vermeyi düşündüm. Ertuğrul Torun’a incelemeler yapılsın buraya yeni bir köprü inşa edelim dedim, kabul etti. Önergeyi yazdım, biz köprüyü biliyoruz dedi, önergeyi imzaladı bende önergeyi verdim.  Hatta bunu bazı basın mensubu arkadaşlarımız fotoğraflamış ve gazetelerini de verdiler. Önerge okundu, meclis başkanımız Yıldırım bu köprü önceden biliniyordu diyerek önergeyi gündeme almak istemedi. Kendilerine dedim ki sayın bakanım daha dün 7 saat Koyunlu Köyü sıcak su kaynağı ile ilgili yazılı önerge verildi. Bu önergelerin daha önce bilindiğini ama bilindiği halde gündeme alınıp oylandığını ve komisyonlara havale edildiğini söyledim. Hatta dedim ki size başka örneklerde verebilirim. Bunun üzerine önerge oylandı. 1 çekimser olmak üzere oy çokluğu ile kabul edildi.

“Bir tek kişiye bile tahammülleri yok”

Değerli arkadaşlar yanlış gördüğü yerde itirazını yapacak. Doğru yapılanlara da doğru diyerek destek verecek. Benim bazı kararlara itirazım, muhalefet yapmam işlerine gelmedi ve algı yönetimine başladılar. OBS müteşebbisi heyetlerinin oluşumuna itiraz ettim. Dedim ki meclis üyesi seçilmiş arkadaşlarımız kendi seçildikleri yörelerde OSB müteşebbis heyetlerine girsinler. Geride kalan 19 kişi AKP’lilerden olsun dedik. Onu bile kabul etmediler. Bilecik’te 5 tane OSB var. 20 kişilik AKP’li heyet OSB’yi gruplar halinde dolaşıyor ve buralarda görev yapıyorlar. Kendi ilçemden örnek vereyim. Söğüt’te OSB heyetine girmiş olsaydım geriye kalan 19 AKP’li Melis üyesi arkadaşımız OSB’de yine görev yapacaktı.  Bir tek kişiye bile tahammülleri olmadı. Değerli basın mensubu arkadaşlar bir de ilim yayma vakası oldu. İlim yaymaya özel idarenin otobüsünü verdik. O araç özel idarenin komisyon üyelerinin götürüp getiren araçtı. Muhalefet yaptım ve haklıydım. İtiraz ettim, görevimi yaptım. Yanlış yapıyorlar dedim. Burada amaçları başkaydı. 30 Mart seçimlerinde Söğüt- Bozüyük yolunun ihale edildiği, yolun yapımının hemen başlayacağını söylediler. Seçimler bitti. Seçimi MHP kazandı ve dediler ki bu yol olmaz. Niye, çünkü belediyeyi MHP aldı. Artık söylem yatırım gelmez. İl koordinasyon toplantısında karayolları bölge müdürüne bunu sordum. Bozüyük-Söğüt yolunun dar tehlikeli arz ettiğini ve yolun ne zaman başlayacağını tarih olarak verebilir misiniz diye kendilerine sorduğumda, bu yolun henüz devlet yatırımına alınmadığını söylediler.   



“Süleyman Erbay'ı aday gösteren bizleriz”

Arkadaşlar işin bir de Söğüt tarafı var. Ben 1999 seçimlerinde MHP ilçe başkanıydım. Aynı zamanda MHP 1. sıra Belediye Meclis üyeliği adayıydım. Ve seçimi kazandık ve 2004 seçimlerinde yine 1. sıra meclis üyesi adaylığındaydık yine seçimi kazandık. Sayın Torun diyor ki, Süleyman Erbay olsaydı sen bu sıralarda oturur olamazdın. Sayın Torun, rahmetli Süleyman Erbay benim köylüm, akrabamda olur. Süleyman Erbay'ı aday gösteren bizleriz. Torun, şunu istiyor Tevfik Öztürk hiçbir şeye karışmasın, iktidarla birlikte hareket etsin muhalefet yapmasın. Biz gerektiği yerde itirazımızı yapacağız, muhalefetimizi yapacağız. Gerektiği yerde doğrunun yanındayız, gerektiği yerde yanlışın karşısındayız. Söğüt kuruluşa ve kurtuluşa ev sahipliği yapmış bir ilçemiz. Her genel başkanın arzusu Söğüt Belediye Başkanlığını kazanmaktır. Söğüt'ü Sayın Devlet bey istiyor, Sayın Tayyip Erdoğan bey istiyor, AKP Söğüt'te büyük hayaller kurdu. Belediye Başkanlığını alacaklarını, 2 tane İl Genel Meclisi üyeliği kazanıp Ankara'ya gidip sayın Başbakana 'biz Söğüt'ü elde ettik' diyeceklerdi. Tabi bunların hesabında Tevfik Öztürk'ün İl Genel Meclisi adaylığı yoktu. MHP'nin Ocak gençliği ile kadın kolları ile ekip çalışması yapıp 1. parti çıkacağını, hem de büyük farkla seçimi alacağını tahmin edemediler. Benim adaylığım seçimden epey zaman önce diğer parti adayları belirlenmeden önce partimin teklifi ile oldu, ısrarı ile oldu.  Adaylığım duyulduğunda bazı AK Partili arkadaşlardan hayırlı olsun dedikten sonra AK Parti il geneli ikisini de alırdı ama şimdi bir alırız diyenler oldu. İsmini vermek istemiyorum gazetelerden takip ederse, okursa kendileri hatırlar. Bana geldi hayırlı olsun dedi ve ekledi "seni ben Ak Parti'den İl Genel Meclisi adayı düşünüyordum, demek ki geç kalmışız" diye serzenişte bulundu.

“O gazeteyi köy köy dağıtmadık”

Ben ve Meclisteki AKP'li arkadaşlarımı tenzih ediyorum. Bunların hazımsızlıkları, hüzünleri Tuzaklı köprüsü değil köprü bahane arkadaşlar. Söğüt'ü kaybetmenin hüzünleri bu. Bana hakkını helal etmeyecekmiş, Ertuğrul bey ben seninle bir masaya oturup çay içmedim, seçimden öncesini söylüyorum. Seçimden sonra oturup çayda içiyoruz, yemek de yiyoruz. Bir lokma yemek de yemedim, bana sen seçimde kazandırmadın, bana hangi haktan bahsediyorsun. Ama diyorsan ki bize seçim kaybettirdin işte bunda haklısın. Size seçim kaybettirdin burada hak talep edebilirsin.  Sayın Torun, Tuzaklıyı benden daha çok düşüyormuş, öyle söylüyor. Senin 3. dönemin 10 yılı geride bıraktın, Tuzaklı Köyü için ne yaptın. Diğer köyler için ne yaptın, şimdi hizmet zamanı, köy hizmet bekliyor çekimser kalırsan bu hizmetler olmaz arkadaş. İlden Ankara'nın rüzgarını alarak aday oldunuz. İnsanın merkezi olmadığı, merkeze oturmadığı hiçbir şey hayır getirmez. Onun için bu köprünün öncelikle yapılması lazım. Osmaneli Selçik Köyü'nde bir kamyon tepe taklak gitti. Allah muhafaza aynı durum Tuzaklı köprüsünde de yaşanabilir. Ben bu köprünün de öncelik olduğunu söylüyorum ve Tuzaklı da ihtiyaç haline geldiğini burada tekrar söylemek istiyorum. Biz gazeteden fotokopi aldık ama o fotokopiyi köy köy dağıtmadık. Ben o fotokopiyi aldım bir iki arkadaşımla kahvede okuduk. Bir tanede o fotokopiden köye gitmiş o kadar. Dağıtılma vs. yoktur. Bir ayrı gazeteye demeç verildi deniliyor. Benim hiçbir gazeteciye bu güne kadar bir demecim de olmadı.” 

Editör: TE Bilişim