Bilecik’te eğitimin kalitesinin arttırılması, eğitime hedef ve vizyon belirlemek amacıyla yürütülen Bilecik Eğitimde Nitelik ve Vizyon programının tanıtım toplantısı düzenlendi. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen programa; Vali Şefik Aygöl, Belediye Başkan Vekili Melek Mızrak Subaşı, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, eski Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, kurum müdürleri, okul müdürleri ve öğrenciler katıldı.

Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Tahsin Yazır, Bilecik Eğitimde Nitelik ve Vizyon programı üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Şeyh Edebali İmam Hatip Anadolu Lisesi öğrencisi Muhammet Emre Baş, Edebali Ortaokulu Okul-Aile Birliği Başkanı Süreyya Güven, Edebali Ortaokulu Müdürü Adem Eren yürütülen Eğitimde Nitelik ve Vizyon programına ilişkin konuşmalar gerçekleştirdi.

HEDEF VE VİZYON

Programda konuşan Vali Şefik Aygöl, Bilecik eğitim vizyonuna dair yaptığı konuşmada,  yaptığı bir okul ziyaretinden bahsederken eğitimde odaklanılması gereken noktanın hedef ve vizyon olduğuna dikkat çekti.  Vali Aygöl, “Buraya göreve başladığımda bir okula uğradım. Bir okula uğradım, sonra da bir daha okullara uğramadım. Çünkü bir şeyler hazırlamam gerekiyor diye düşündüm. Çocukların, herkesin huzuru yerinde bir problemi yok. Ama çocukların hiçbirinin hedefi yok. Hiçbir çocukta da hedef görmedim. Ne olmayı düşünüyorsun, ne yapmayı düşünüyorsunuz diye sorduğumda maalesef hiçbir çocuk cevap vermedi. Bakıyoruz bakacağız diyorlar.” dedi.

“EĞİTİME VİZYON VERMEMİZ LAZIM”

Türkiye’deki eğitimdeki göstergelere bakıldığında Bilecik’teki eğitimin hiçbir alanda geride olmadığını hatta ülke ortalaması üzerinde olduğunu kaydeden Vali Aygöl, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugüne kadar yapılan çalışmalara bir haksızlık etmek istemiyorum. Çok büyük çalışmalar yapılmış. Burada şunu gördük. Biz buranın eğitimine bir nitelik, bir vizyon vermemiz lazım. Yoksa ciddi bir problemiz olduğundan burada değiliz. Biz var olan güzelliklerin üzerine farklı bir bakış getirebilir miyiz? Çocuklarımıza bir hedef oluşturabilir miyiz? Çocuklarımızın geleceğine bir nitelik kazandırabilir miyiz? Biz bunun için yola koyulduk ve bir araya geldiğimizde arkadaşlarımızla gerçekten heyecanla, gece yarılarına kadar fikir alışverişinde bulunduk. Sonra dedik ki ya her kesimin işin içinde olduğu, bir şekilde düşüncesini paylaştığı çalıştay yapmak istedik.

“ÇOCUKLAR İÇİN BURADAYIZ”

Çalıştayı nerede yapalım, nasıl yapalım, okulun bir konferans salonunda mı yapalım işte orada mı yapalım, burada mı yapalım dedik. Öncelikle birincisi yatılı olmasını istedik. İkinci olarak da iyi şartlarda olsun, buranın en lüks yerinde olsun dedik. Çünkü biz bu işe kıymet veriyorsak görüntü de kıymetli olmalı ve her kesim olmalı. Sonrasında dedik ki unuttuğumuz olabilir unutuldum diyen herkes davetlidir dedik.

En etkilendiğim husus, biraz önce çıkıp burada konuşmasını yapan arkadaşımızın, öğrencimizin arkasından konuşmak zor olduğu bir konuşma yapıyorum. Çünkü o kadar öz güvenli bir konuşma yaptı ki, ben devletin Valisi olarak o özgüvene ancak sahip olduğumu görüyorum. Bu çocuklar, bu gençlerimizden bir yaklaşık 15, 20 tane gencimiz vardı o gün aramızda. Kaymakamlar, öğretmenler birlikte oturmuş. Öğrencilerimiz kapının yan tarafa oturmuş. Ben dedim ki ben bunu kabul etmiyorum. Ben öğrencilerimizle oturacağım. Çünkü biz bu çocuklar için buradayız. Bu çocuklarımız en kıymetli yerde olmalı ve o gün o gençlerimizin 1, 2 tanesi dışında sorulara bile cevap vermediğini gördüm. Ama üçüncü gün sonunda bu çocukların çıkıp bizden daha özgüvenli konuşma yaptığını gördük.  Bu neyi gösteriyor? Biz gençlerimize, çocuklarımıza güvenirsek, onlara yol açarsak onlara imkan verirsek neleri başarabileceğin bir örneğidir o gün.

“EĞİTİM HEPİMİZİN İŞİ”

Eğitim o kadar önemli ki… Eğitim sadece Milli Eğitime bırakılacak boyutta bir iş değil. Yani Milli Eğitim sorumludur, öğretmenlerimiz var, idarecilerimiz var, maaşlarını alıyorlar denilecek bir işleyiş değil, eğitim hepimizi ilgilendiriyor. Eğitim hepimizin işi.

Bu çalışmayla da bunu yapmaya çalıştık. Başsavcımızın okulda ne işi var?  Hakim, savcı olmak isteyen öğrencimiz varsa savcımızla buluşturacağız onu. Belediye Başkanımızla buluşturacağız. Belediye başkanının işleri farklı, öyle bir şey yok. Akademisyene buluşturacağız, sporcuyla buluşturacağız. Onlara bir vizyon vereceğiz. Yani herkesin işin içinde olduğu, destek vermek isteyen herkesin destek verebileceği bir program yapmaya çalıştık ve özellikle arkadaşlarımız bu program olsun dedi.

"PROJE DEĞİL, PROGRAM OLSUN..."

Bir proje olmasın, proje ömürlüdür. Vali gider, proje biter. Müdür gider, proje biter. Bu bir program olsun. Ama bu program benim programım değil, Vali olarak benim oluştuğum program değil, Milli Eğitim camiasına destek vermek isteyen fikir sahibi, herkesin desteklediği ve fikirleri olduğu ve kendisinden bir şeyler gördüğü bir program olsun.

BİLECİK'TE BÜTÜN OKULLARDA BAŞLIYOR

Programda buraya yansıtılan kitapta çalıştaydan sonra yaklaşık bir aydır akademik olarak çalışıldı. Tek tek adım adımların,  talimatların ödev olarak verilen bir program. Yarından itibaren bütün il ve ilçe okullarımıza yayılacak. Bundan sonra ben neredeyse her gün bir okulla başlayacağım. Burada hedefimiz şu;  Biz Şeyh Edebali’nin topraklarındayız. Şeyh Edebali diyor ki, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Biz de o gün özellikle çalıştayımızda şunu ifade ettik. Öğrenciyi yaşat ki okul yaşasın, öğretmeni yaşat ki geleceğimiz aydınlansın.

“BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUM”

Biz ilk önce öğretmenimizi ve öğrencimizi mutlu edeceğiz. Kendilerini ifade edebilecek huzurlu olacak ortamlar oluşturmamız lazım. Çünkü mutlu olmayan bir öğretmenin başkasını mutlu etme şansı yok zaten. Kendini ifade edemeyen bir öğrencinin başarılı olma şansı yok onun için onların fikirleri, düşünceleri olacak.

Bu işi başaracağımıza inanıyorum. Çünkü herkes burada şu anda. Çünkü başka şansımız yok. Çocuklarımız, geleceğimiz. Eğitimi, başarırsak, gençlerimizi kurtarırız. Türkiye yüzyılında her alanda hedefler konuldu. Eğitimin de hedefleri var. Bu çalışmayla da 2. Yüzyılımızın eğitim açısından hedefleri olacak.” Korkmaz Kesik

Editör: Korkmaz Kesik